Son zamanlarda Güney Ameikadaki sol hareketler , Küba ve Castro ile olan ilişkileri sanki yeni gibi gözüksede aslında Maradona'nın geçmiş yaşantısı ve tercihlerini incelediğinizde şuanki düşüncelerinin izlerini bulmak mümkündür. Arjantinde emekci bir ailenin çocuğu olarak Buenos Aires'de dünyaya gelen ve çokda iyi olmayan koşullarda yaşıyan ve futbola başlayan Maradona en populer olduğu 1980'lerin başından 1990 ların son yıllarına kadar olan süreçte futbol yaşantısında her zaman politik bir çizgi izlemiştir. Boca şehrinde futbola ilk büyük adımını atan Maradona buradaki tercihini emekcilerin takımı olan Boca Juniors'dan yana kullanmıştır.İspanya'ya gitmesi gündeme geldiğinde herkez Real Madrid'e transfer olacağını düşünürken o tercihini Catalanya'nın takımı Barcelona'dan yana kullanmıştır. Burada aradığı başarıyı yakalayamadı fakat hala ondan iyi bir futbolcu dünyada yoktu .İtalya'da Milan , Juventus , İnter gibi bol paralı takımları tercih edileceği düşünülürken ,o Napoli gibi İtalyanın en emekci şehirlerinden birinin takımını tercih etmiştir ve belkide ömrünün en başarılı ve parlak dönemini Napoli'de yaşamıştır. 2 defa ligi şampiyon bitirip uefa kupasını alan Napolide Maradona 7 sene forma giydi.
Uzun süre uyuşturucu ve doping skandallarıyla da uğraşan El Diego, son süreçde ise Kübada gördüğü tedaviyle sağlığını yeniden kazanmasıyla Latin Amerikada esen sol akımın yanında anti-emperyalist ve anti-kapitalist mücadelede Castro ve Chavez'in yanında politik mücadelede de kendini gösteriyor. ülkesi Arjantinde Bush'a karşı başlatılan kampanyalarda ise en önde halka mücadele çağrılarını yapan Arjantinin bu asi çocuğu Castro'un tabiriyle Che'den sonra Arjantin'den çıkmış en büyük insan..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder