10 Kasım 2009 Salı

ATATÜRKİYE





Saygıyla Anıyoruz!!!

31 Ekim 2009 Cumartesi

Eğitim şart


Ekilen her nifak tohumu,intikam kadar acı ve soğuk bir yemeğe dönüşebilir.

Futbol bu kadar seksi miydi?

Bir televizyon markası, yeni model HD ürünün tanıtımın filminde futbol ve kadın imajını kullandı. Peta ve Nikkala giyim şekilleri ve topla yapmış olduğu hareketlerle izleyenlerde ilgi uyandırmayı başardı.

28 Eylül 2009 Pazartesi

DİRENİSTANBUL

Yükleyen ColtraneRorschach. - Yepyeni haber videoları

Anarşist ve anti-otoriter yoldaşlara çağrımızdır,

Küresel kapitalist elitler yeni sömürü planlarını istişare etmek için İstanbul’a geldiklerinde sokaklarda isyan ve direniş ateşiyle karşılanacaklar.

Soyup soğana çevirilen, evsizleştirilen, yaşadığı topraklara yabancılaşarak göç etmeye zorlanan ve göç ettikleri ülkelerde acımasız göçmen yasalarına maruz bırakılan, herhangi bir muhalefet kıpırtısında bile polis-asker devletiyle karşı karşıya bırakılarak muazzam baskılara uğrayan, hapsedilen, katledilen dünya halklarının küresel öfkesi İstanbul sokaklarına bir ayaklanma pratiği olarak yansıyacaktır. Küresel kapitalistler ve onların yerli hükümetleri bilmeliler ki Seattle’da, Cenova’da, Prag’da, Atina’da ve Strasbourg’da olduğu gibi daha fazla sömürü planına karşı daha fazla direnişle karşılaşacaklar…

“Dünyamızı bize dar edenlere İstanbul sokaklarını dar edelim”, “IMF ve Dünya Bankasını durduralım” diyorsanız Kara Blok’un isyan ve direniş girişimine omuz verin!

Bizi nerede bulacağınızı biliyorsunuz!

KARA BLOK çağrısı


ALPASLAN DİKMEN ÖLÜMSÜZDÜR



"tribunde bir köprüydü alpaslan abi. zengin ile fakir arasında, liseli ile lisesiz arasında, anadolu ile istanbul arasında, iyi ile kötü arasında, okumuş ile cahil arasında, kapalı ile açık arasında, taraftar ile yönetim arasında, sarı ile kırmızı arasında. galatasaray köprüsüydü adı. ben onu ne zaman görsem ya birinin sorununu dinliyor olurdu, ya birine yardım ediyor ya da haytalık yapanlara "akıllı olsanıza" diye laf yetiştiriyordu. senelerce ali sami yen'in eşi fahriye yen bakım yurdunda yaşarken bizi her hafta rutine baglatıp ziyaretine götüren de oydu, metin oktay'ı taraftarlarca ziyarete gidelim yalnız bırakmayalım diye çığır açıp gelenekselleştiren de oydu, ultraslanı üniversitelere taşıyıp dev bir organizasyon kuran da oydu, bizi galatasaraylı herşey müptela eden de oydu ve en çok da binlerce dostluğa sevgiye arkadaşlığa sebep olan oydu.

tribünde yanyana oturan zıt kutupların birbirlerine "o da galatasaraylı! o da benden" diye bakmasında kilometre taşıydı.

kadirşinas, vefakar, cefakar. bu sıfatlar her ölenin arkasından soylenir. belki sırf o yüzden çok anlamlı görünmeyecek burada; ama o sıfatların hepsi onda çokca vardı. sabaha kadar yazsak eksik kalacak. faydası da olmyacak. belki birgün biri bakar alpaslan dikmen kimdi diye. biz de tarihe not düşmüş olalım dedik.

yeri bence doldurulmaz evet çünkü köprü olmak sadece ona has bir özellikti. bir gün başkası kurarsa o köprüyü o zaman rahat uyuyacak eminim.




Allah rahmet eylesin abi!sen çocuklarımıza anlatılacak adamdın."

13 Eylül 2009 Pazar

Taçsız Kral Metin OKTAY -Tek Aşkıydı GalataSaray!



@ Yahoo! Video
http://gelgidersin.blogspot.com/

El Clasico-GalataSaray 3---B3şiktoz 0


Galatasaray, Turkcell Süper Lig 5. hafta karşılaşmasında Ali Sami Yen'de Beşiktaş'ı 3-0 yendi. Karşılaşmada takımımızın gollerini 4. dakikada Mustafa Sarp, 65 ve 83. dakikada Milan Baros attı. Galatasaray ligdeki beşinci maçını da kazanarak puanını 15'e yükseltti.

Stadyum: Ali Sami Yen
Tarih: 12 Eylül 2009 Cumartesi / 21:00
Hakemler: Bülent Yıldırım, Bahattin Duran, Alper Ulusoy 4.Hakem: Süleyman Abay
Hava Durumu: İstanbul’da maç saatinde yağmurlu bir hava bekleniyor. Ortalama sıcaklık 23 derece.
TV: Digiturk (Lig TV)
İnternet: www.galatasaray.org

Galatasaray
Leo Franco, Sabri, Emre Aşık, Servet, Hakan(Dk.80 Caner), Mustafa, Mehmet Topal, Arda(Dk.59 Elano), Kewell, Keita(Dk.70 Barış), Baros

Beşiktaş
Rüştü, İbrahim Kaş(Dk.68 Holosko), İsmail, Ferrari, Sivok, Ernst, Ekrem, Serdar Özkan, Yusuf, Tabata(Dk.46 Fink), Nihat(Dk.46 Bobo)

Goller
Dk. 4 Mustafa Sarp, Dk. 65 ve 83 Baros(Galatasaray)

Sarı Kart
Dk. 34 Mustafa Sarp, Dk. 85 Baros, Dk 90+3 Emre Aşık (Galatasaray), Dk. 34 Ferrari ve Tabata, Dk. 68 Serdar Özkan, Dk.85 Sivok (Beşiktaş)

1. YARI 1' Maça Beşiktaş'ın vuruşu ile başlandı...
4' GOOOOOLLLLL!!!!! Arda'nın kullandığı köşe vuruşunda Mustafa Sarp arka direkte kafayı vuruyor...1-0
5' Kewell ceza sahası dışından kaleye sert vurdu ama top auta çıktı.
8' Baros'un ceza sahası çaprazından vuruşu az farkla auta gidiyor...
11' Ekrem'in ceza sahası içerisinden vuruşu Leo Franco da kaldı...
12' Yusuf 'un yerden ortasında Serdar Özkan vurdu top direğin dibinden auta gitti...
16' Hakan Balta sol çaprazda ceza sahası dışından kaleye sert vurdu ama top savunmaya çarparak taca çıktı.
21' Keita sıfıra indi ortasını açtı Kewell'ın topun gelişine vuruşu az farkla auta çıkıyor...
23' Ernst sol kanattan ceza sahası içine yerden ortaladı ama savunmaya çarpan top Leo Franco'da kaldı.
29' Keita sağ kanattan ortaladı arka direkte Kewell vurdu kafayı ama top az farkla auta gidiyor...
32' Serdar Özkan sağ kanattan bindirme yaptı yerden ortası ceza sahası önünde Yusuf topla buluştu... Hemen solundaki Tabata'yı gördü... Ama araya Sabri giriyor...
34' Mustafa Sarp ve Tabata arasında bir gerginlik yaşandı..
34' Beşiktaş'ta Ferrari ve Tabata, Galatasaray da ise Mustafa Sarp sarı kart görüyor...
37' Arda ceza sahası içine doğru arapas attı, Baros hareketlendi ama top doğrudan kaleci Rüştü'ye geldi.
42' Kewell sol kanattan ortaladı ama top savunmada İbrahim Kaş'a çarparak kornere çıktı.
45' Yardımcı hakem 1 dakikalık kayıp zaman işareti veriyor...
45'+1 Tabata Leo Franco ile karşı karşıya kalıyor ama yardımcı hakemin ofsayt bayrağı havada...
45'+1 İlk yarı Galatasaray'ın 1-0'lık üstünlüğüyle sona eriyor.

2.Yarı 46' İkinci yarıya Galatasaray başlıyor.
46' Beşiktaş'ta oyuncu değişikliği. Nihat yerine Bobo, Tabata yerine de Fink oyuna giriyor.
48' Serdar korneri ön direğe doğru ortaladı... Bobo vurdu kafayı ama top dışarı gidiyor...
51' Yusuf ceza sahası içine uzun oynadı, Serdar Özkan harektlendi ama savunmada Hakan Balta son anda müdahele ederek topu Leo Franco'ya kazandırdı.
55' Ernst, Serdar'ın koşu yoluna yerden ortaladı... Leo Franco kalesinden çıktı... Serdar karşı karşıya ama Leo Franco gole izin vermiyor.
57' Serdar ceza sahası sağ çaprazında topla buluştu topu düzeltip vuruşu az farkla üstten dışarıya gidiyor...
59' Galatasaray'da oyuncu değişikliği. Arda yerine Elano oyuna giriyor...
61' Yusuf ceza sahası önünden sert vurdu... Leo Franco harika uzandı...
65' GOOOOOLLLLL!!!!! Baros atıyor... Mehmet Topal ceza sahası dışından yerden vurdu... Rüştü altıpas üzerinde elinden kaçırdı... Baros vurdu ve topu ağlara gönderdi...
68' Beşiktaş'ta oyuncu değişikliği. İbrahim Kaş yerine Holosko oyuna giriyor...
68' Beşiktaş'ta Serdar Özkan sarı kart görüyor...
70' Galatasaray'da oyuncu değişikliği. Keita yerine Barış oyuna giriyor...
74' Elano sol kanatta topla buluştu... Yerden ortalıyor... Ama top savunmada kaldı...
77' Kewell ceza sahası dışından vurdu... Top üstten dışarıya gidiyor..
81' Galatasaray'da oyuncu değişikliği. Hakan Balta yerine Caner oyuna giriyor...
83' GOOOOOLLLLL!!!!!Yine Baros attı... Sağ kanattan gelen ortayı Kewell indirdi... Baros altıpasın önünden vurdu ve topu ağlara gönderdi...
88' Galatasaray'da Baros, Beşiktaş'ta Sivok sarı Kart görüyor...
90' Caner sol kanattan ceza sahası içine girdi, önünü boşalttı kaleye sert vurdu ama top kaleci Rüştü'de kaldı...
90'+3 Galatasaray'da Emre Aşık sarı kart görüyor...
90'+3 Maçın son düdüğü geriyor. Galatasaray Beşiktaş'ı 3-0 mağlup ediyor.

8 Temmuz 2009 Çarşamba

Rossoneri Ultras demişken.....


Fossa Dei Leoni ile birlikte en büyük ve eski AC Milan taraftar topluluğu (ultras) grubu olan "Brigate Rossonere" Kırmızı-Siyah Tugaylar anlamına gelmektedir. En ateşli ultra topluluğumuzdur. Yöneticisi efsane isim Il Barone'dir. İsimlerinde dönemin silahlı Marksist örgütü Kızıl Tugaylar'a (Brigate Rosse) gönderme bulunmaktadır.Sosyalist görüşlü üyeler temelinde oluşturulan bu yapı zamanla heterojenleşmiştir.


The Cava del Demonio' (Devil's Cave) ve Ultras isimli 2 grubun birleşmesi ve eski Fossa dei Leoni elemanlarının da katılımı ile 1975 yılında oluşturulmuştur.

İlk kez 19 Ekim 1975 tarihinde Bologna-Milan maçı ile kendilerini göstermişlerdir.Diğer gruplar gibi sistemli bir pazarlama ve kulüp ağı bulunmaktadır.Diğer ultra grupları ile araları iyidir ve birlikteliklerde hep inisiyatif alırlar ancak kendi bağımsız yapılarını her zaman korurlar.



İlkelerinin başında şu gelmektedir "Kulübün başkanı yada yöneticileri-oyuncuları bizi ilgilendirmez.Biz kırmızı-siyah renkleri yaşatmak için kurulmuş bir yapıyız.İnsanlar gelir geçer Milan hep burdadır!"

"Kulübün güçlü olması ve ünlü oyuncuların Rossoneri forması giymesi bizleri mutlu ederi,ancak kulüp kötü durumdayken,tek bir ödül dahi kazanamasa da bizler hep Rossoneriyi desteklemek için varız" Brigate Rossonere Marşı


INNO BRIGATE ROSSONERE

Tifosi rossoneri
tifosi milanisti
teniamoci per mano
in questi giorni tristi
di nuovo giù al Marassi
di nuovo al Comunale
tifosi Rossoneri finite all'ospedale
sangue nei popolari
sangue giù nei distinti
le abbiamo prese
ma non siamo vinti
è ora di rifarci
è ora di lottare
per quel che abbiam subito
dobbiamo vendicare
spariamo giù al Marassi
spariamo al Comunale
adesso siete voi
che andate all' ospedale
spariamo negli stadi, dell' Italia intera
siamo della BRIGATA ROSSONERA...
Milan!!!...Milan!!!...Milan!!!



Milan contestato dai tifosi al raduno




Milanda sezonun ilk idmanınıda ,taraftar gruplarında Rossoneri Ultras idmanı basıyor.Sebep kulübün sahibi olan Silvio Berlusconi, ve başkan yardımcısı Adriano Galliani'nin gazetelere saçma sapan demeçler vermesi ,ezeli rakipleri İnterin kendilerinde daha büyük olduğunu söylemesi,zaten Kakayıda satmısın Maldını jübile yapmış bu sıcakta taraftarında sabri taşmış,herkez gider biz kalırız hesabı inceden ayar vermişler.Buda videosu....

30 Haziran 2009 Salı

Il Titolo Mundo Deportivo


Barca'dayım

Il Titolo Marca


Vengo a ganarlo todo
Kaybettiğin değerlerden sonra neyi kazanacaksın K.O.Ç'um ?
Caminero, imputado en una red de blanqueo de dinero de la droga

José Luis Pérez Caminero
Valladolid'de parladıktan sonra Atlético Madrid'de en iyi dönemini geçirdi. Veda resitalini yine Valladolid'de verdi. 2004'de bıraktı futbolu. 21 kez Milli formayı giydi.Şimdi ise Madrid, Valladolid, Barcelona ve Sevilla arasında gerçekleşmiş ;31 kişinin tutuklandığı, 570 kilo kokainin ele geçirdiği bir uyuşturucu ve kara para aklama şebekesinde ismi geçiyor.


ForzaVuvuzela


ForzaVuvuzela

28 Nisan 2009 Salı

BOCA&RİVER


“Arjantin’de hayat 2 gündür” der Arjantinliler. Bombonera’da oynanan Boca Juniors River Plate maçı hayatın ilk gününü teşkil eder. İkinci gün ise El Monumental’de sahne alan River Plate-Boca Juniors resitalidir.

Arjantinli bir erkek yürümeyi öğrendiği zaman 2 seçeneği vardır önünde; futbol ya da tango.
Ülkeyi tanımlamaya yeten bu iki olgu görsel olarak birbirinden çok da farklı değildir. İkisi de sanatsaldır Arjantin’de, ikisi de hayatın ta kendisi... Arjantinli gazeteci Herman Soro Galatarasay Dergisi’nde yer alan bir yazıda ülkesindeki futbol gerçeğini şöyle ifade eder; “Güney Amerika’da futbol bir ölüm-kalım meselesedir. Avrupa’da taraftarlar normal bir yaşam standardıyla mutlu olabilirler. Fakat Arjantin’de mutlu olanlar sadece tuttuğu takımın son maçından galibiyetle ayrılanlardır”


Daha büyüğü yok
Boca Juniors 1905, River Plate ise 1901 yıllarında aynı şehirde (Buenos Aires) kurulmuşlardır. Yaşam standartları arasındaki fark, yeşil sahada yerini eşitliğe bırakır. Zengin ve orta sınıfın “şımarık çocukları” River Plate’i, “alttakiler” ise Boca Juniors’u tutarlar Arjantin’de. Bu söylediklerimiz yine de dünyanın bu Süper Klasiği’ni tarif etmeye yetmez. Boca-River bir kimlik savaşıdır. Şampiyonluk mücadelesinin yanı sıra bir şehrin, bir ülkenin kendisiyle verdiği kavganın, savaşın meydanıdır.

Bombonera ve El Monumental’da dünyanın en büyük tiyatrosu sahne aldığında Simon Kuper’in kitabına isim olan “Futbol asla sadece futbol değildir” gerçeği kırmızı-beyaza ve sarı-laciverte boyanmış tribünlerden dünyaya yansır. Zaten maçtan on gün önce ülkedeki spor medyası manşetini atmaya başlamıştır; Se Viene.. El Super Clasico... (Derbi geliyor).


Sponsorlar da savaşa dahil
Dünyanın en büyük derbisi aynı zamanda spor endüstrisinin iki devinin de savaşıdır. Boca, Nike’ın sponsorluğundadır. Adidas ise ürünlerini River’liler için gönderir Arjantin’e.River Plate’in sponsorları olan Adidas markasını giymek ve Coca Cola içmek, Boca Juniors taraftarı için kulübe yapılan en büyük ihanet olarak görülmektedir. Çünkü Bocalılar sponsorları olan Nike ve Pepsi’den asla vazgeçmezler.
Dünya futbolunun bir numarası Maradona, Boca Juniors’luların gurur kaynağıdır.Arjantin’de River Plate taraftarları hariç herkes Maradona’ya büyük saygı ve sevgi duyuyor. Hatta Maradona, uyuşturucu nedeniyle tedavi görürken, hastane bahçesinde onu gözyaşlarıyla bekleyen 15 bin Boca taraftarının yanı sıra 10 bine yakın da başka takımın taraftarları varmış. Boca taraftarı La Bombonera’da her maçı locasından izleyen Maradona’ya öyle bir aşk duyuyor ki; bunu ölümsüzleştirmek için La Bombonera’nın kapısına ‘’Boca es mi religion, Maradona es mi dios, La Bombonera es mi Iglesia.’’ üçlemesini yazmışlardır. (Boca dinimdir, Maradona tanrım, Bombonera ise kilisem). River Plate’liler her zaman hücum futbolunu kendilerinin oynadığını, Boca’nın sahada kavga ederek maç kazandığını savunurlar. 1978 Dünya Kupası finallerinde Arjantin Milli Takımı’nda Boca Juniors’lu hiçbir futbolcu forma giyememiştir. River’in efsaneleri Passarella ve Mario Kempes’li Arjantin, Dünya Kupası’nı El Monumental’de kaldırmıştır.



Yeşil bir anda beyaza bürünür

Super Clasico’da Tribünler 5 saat önceden dolar. Takımlar sahaya çıkana kadar zemin her zamanki gibi yemyeşildir. İki takım tünelin ağzında göründüğü anda bir Arjantin klasiği sahneye konur. Konfetiler, tuvalet kâğıtları, teyp bantları ve zemine indikçe uzayabilen her şey zemini bir yorgan gibi örter. Maç başında Boca’lıların konfeti şovuna, River’lılar ikinci yarı başında karşılık verirler. İki takımın taraftarının bu şovu aynı anda yaptıkları ise görülmemiştir henüz Bounes Aires’te.


Bir dünya klasiği olan bu mücadele tarihte çok üzücü olaylara da sahne olmuştur.Futbolda üstün olan Boca, maalesef holiganizmi Arjantin’e taşıyan ilk kulüp olmuştur. Boca Juniors’lular 1968’de, River taraftarlarının üzerine tutuşturulmuş kâğıt parçaları atmışlardır ve çıkan panikte 74 River’lı hayatını kaybetmiştir. Bu olaydan 26 yıl sonra 1994 yılında River Plate kendi sahası olan 66.000 kişilik El Monumental'de Boca Juniors’u 2-0 mağlup eder ve Boca Juniors ile hem görsel olarak hem de futbol olarak dalga geçerler. Bunu hazmedemeyen dünyanın en büyük holigan topluluğu olan ‘’Barras’’ maçtan 4 gün sonra Buenos Aires’te 2 River Plate taraftarını öldürerek 4 gün önce oynanan maçın artık kendilerine göre 2-2 olduğunu duvarlara yazmışlardır. Yazılanlardan da anlaşılacağı gibi, klasiğin şiddet tarafında Boca’lılar vardır.


Renkler nasıl belirlendi?
Boca 3 Nisan 1905 yılında bir İrlandalı, 2 İtalyan ve 3 Arjantinli genç tarafından kurulur.Bu tarihten itibaren ise takımın renkleri hep tartışma konusu olmuş. 1905 yılında mavi ve siyah renkleri kullanan Boca, 1906 yılında siyah-beyazı tercih etmiş. Ama bu da derde derman olmayınca kavgalar başlamış. Çözüm ise ilginç olmasının yanı sıra yaratıcı. Tartışmalara son noktayı koyan olay ise Francisco Heredia isimli gencin önerisi olmuş. Herkesi limana çağıran Heredia gelen ilk geminin bayrağı ne renk ise Boca Juniors’ın da renklerinin sonsuza kadar o olacağını söylemiş. Bu fikir herkesin onayını almış ve heyecanlı bekleyiş başlamış. 23 Mart 1907’de limana gelen ilk gemi ‘’Drottning Sophia’’ isimli İsveç gemisi olunca, artık renkler İspanyolca altın sarısı ve mavi anlamına gelen ‘’ Azul y Oro ‘’ olmuş. 1905’de Arjantin’deki İngiliz kolonisinin iki takımı olan Santa Rosa ve Rosales beyaz forma ile mücadele etmektedir. Aralarındaki maçlarda karışıklık olmaması amacıyla bir ekip formasına kırmızı bant koyar. İki kulüp birleştiğinde River Plate’in forması da bu günkü halini almış olur.

Yıldızlar saymakla bitmez
İngiliz The Observer gazetesi 2004 yılında “Seyretmeden ölmemeniz gereken 50 spor olayı” arasında Boca-River derbisini birinci sıradan okuyucularına önermişti.18 tane uluslararası şampiyonluk, 6 Libertadores, 3 Copa Internacional, 1 Copa Oro ve 23 tane Arjantin şampiyonluğu kazanan Boca Juniors bu sportif başarıları ile River Plate’i şimdilik perişan etmiş durumda. İki takımında dünya futboluna hediye ettiği futbolcuları saymaya kalksak herhalde bir lig oluşturabiliriz. Hele o isimler arasında bir tanesi var ki kimilerine göre gelmiş geçmiş en büyük futbol ilahı; Diego Armando Maradona. Juan Roman Riquelme, Carlos Tevez, Caniggia, Messi, Saviola, Kily Gonzalez, Alfredo Di Stefano, Mario Kempes, Ariel Ortega, Juan Pablo Sorin, Hernan Crespo, Gabriel Batistuta ve Pablo Aimar en başta sayılacak diğer futbol yıldızları.

Boca Juniors’un maçlarını oynadığı “La Bonbonera'da” 60 bin kişilik bir stadyum. River ise 66 bin kişilik “El Monumental”de ağırlıyor rakibini. Arjantinliler’in yüzde 40'ı Boca, yüzde 32'si River Plate taraftarıdır. Boca’lılar rakip takımın taraftarlarına “gallinas” yani tavuklar ismiyle hitap eder. River taraftarları ise Boca'lılara “los puercos” yani domuzlar der. Arjantin nüfusunun yarısından fazlası bu iki takımdan birini tutar. Bu maç her seferinde unutulmaz bir deneyim olur; Rengarenk bayraklardan oluşan bir taraftar denizi, çığlıklar, şarkılar, hıçkırıklar, bir koro misali yapılan tezahüratlar ve bitmek tükenmek bilmeyen meşaleler..
Dünyanın en büyük derbisi olarak gösterilen Boca Juniors – River Plate maçları aslında her iki takım taraftarı için bir kimlik savaşı olarak görülmektedir. Bu kimlik savaşı Arjantin’de bazen sevenlerin kavuşamamasına bile neden olmuştur. Özellikle 90’lı yılların sonuna kadar Boca taraftarı olan birinin River Plate taraftarı olan biri ile evlenmesi mümkün değildi. Bu maçın sonunda kaybeden takımın taraftarı olmak en az 1 hafta boyunca işkence görmeye eş değermiş. Çünkü ‘’Arjantin'de mutlu olanlar sadece tuttuğu takımın son maçından galibiyetle ayrılanlardır."
Bu derbi her haliyle toplumdaki farklı sınıfları karşı karşıya getiren en büyük rekabettir.

Son olarak sizlerle yine Boca taraftarının enteresan bir olayını paylaşmak istiyorum. Boca Juniors kulübünün ekonomik olarak iflas etmek üzere olduğu günlerde Boca Juniors’un kendi evi olan La Bombonera’da oynadığı Arsenal De Sarandi maçından sonra karşıdan karşıya geçen bir Boca taraftarına araba çarpar ve kalabalık hemen toplanır. O sırada artık hayata veda etmesine dakikalar kalan Boca taraftarının sözleri çevresindekileri şaşkına çevirir: “Beni River Plate bayrağına sarıp da gömün” der. Neden diye sorulduğunda ise “Şuan beni görmeyen Bocalılar, hiç değilse ben gömülürken bir pislik daha öldü diye sevinsinler” der. Bu olaydan sonrada yaratıcılığını konuşturan taraftar grubu ‘’Barras’’ kulübü ekonomik olarak sıkıntıdan kurtarmak adına yönetime resmi olarak başvurarak stadın karşısında bulunan otoparkın mezarlık yapılmasını talep eder. 2,5 ay sonra bu karar Boca Juniors yönetimi tarafından onanır ve satışa çıkarılan mezarlıkların tamamı Boca Juniors hayranları tarafından sadece iki gün içinde satılarak kulübe büyük gelir getirir.
Belki bazen futbolu gerçekten futbol olmaktan çıkartmışlar ama yaratıcılıkları, başarıları ve kulübüne olan bağlılıkları ile bugün çoğu futbolseverin gönlünde taht kurmuştur Boca Juniors taraftarı . Bunu inkar edenler ilk aşama olarak Superclasico’yu televizyonlarından izlesinler. Çünkü ikinci aşamada gerçekleştirmek isteyeceğiniz tek şey, bir gün La Bombonera’da ya da El Monumental’de bu derbiyi canlı izlemek olacaktır…

Kaynaklar;
Galatasaray Dergisi @ spor365 Göksel Çoğalan

ZAMANI GELDİ

İlgili aramalar: galatasaray - türk - telekom - arena - cimbom

ŞAMPİYONLAR LİGİ GECESİ

Camp Nou: BARCELLONA-CHELSEA
Old Trafford: MANCHESTER UNITED-ARSENAL

8 Mart 2009 Pazar

il Romanista

E' NATA L'ASSOCIAZIONE "AMICI DEL ROMANISTA" TOTTI: "CARO LOSI CI STO ANCH'IO"

FRANCESCO TOTTI

Cari amici del “Romanista”, carissimo Giacomo. Ci sono anch’io. Ci sono sempre stato. Con il giornale dei tifosi più tifosi del mondo, infatti, ho avuto un rapporto speciale fin dal primo giorno. Di questi primi vostri quattro anni e mezzo conservo il ricordo di tante partite vinte, delle prime pagine, dei poster, delle magliette celebrative. Ma soprattutto ricordo il mio filo diretto con i lettori, la raccolta di fondi per comprare l’ambulanza "Luisa Petrucci", la donazione ai centri anziani di Roma con i proventi di un disco dove con Daniele, Alberto e Gianluca cantavo “La Roma che conosco”.
Cari tifosi, la Roma che conosco non lascerà morire “Il Romanista”. Per questo ho deciso di rispondere all’appello di Giacomo Losi, entrando nell’associazione "Amici de Il Romanista". Magari la mia quota sarà il costo di un giorno di vita del giornale. Sperando di rileggervi presto in edicola per tanti altri giorni.



GIACOMO LOSI

Cari amici, questa è una lettera aperta. Una lettera aperta perché in questi giorni io, Core de Roma, mi sento il cuore in tumulto. Ci ho pensato, e non riesco a mandare giù l'idea che “Il Romanista” debba patire tutte queste fatiche per qualche cavillo burocratico. Questo giornale, che è anche il “mio” giornale oltre che il vostro, è una voce libera che va mantenuta. Non mi va di veder buttati alle ortiche la passione, il lavoro, la voglia di esserci che ci abbiamo messo inq uesti anni. Io “Il Romanista” voglio continuare a leggerlo, voglio continuare a vederlo in edicola. Presto, anche se adesso per un po' non ci sarà. Ho letto le migliaia di messaggi arrivati al giornale e pubblicati, uno per uno, e mi si è stretto il cuore. Tanti di voi che chiedono: che si può fare? E mi sono detto: io, io per primo che sono il Capitano di questo giornale, con l'aiuto di tutti, devo fare qualcosa. Me lo sento. Ho letto anche dell'idea di Lino Banfi, uscita qualche giorno fa, e ho pensato: perché no?

E allora vi dico: sì, compriamocelo noi, un pezzo di “Romanista”. Facciamo un'associazione, forse la chiameremo “Amici del Romanista”, dove chiunque di noi, se lo desidera, può dare il suo contributo. Chi ci vuole stare, dà il suo perché questa voce giallorossa non si spenga. Io, amici, non ci posso pensare, non ci penso neanche un attimo. Voglio e devo scendere in campo. Io per primo ci sto.



COME ADERIRE

Come entrare a far parte dell’associazione "Amici del Romanista" che affiancherà il giornale? Due sono le opzioni possibili. Si può infatti decidere di diventare socio ordinario versando una quota di 100 euro, oppure socio sostenitore con 1000 euro. Ma c’è anche la possibilità di fare una donazione libera. In ogni caso c’è da compilare un modulo e poi fare un versamento su uno di questi due conti:



BANCO POSTA

cod. IBAN: IT36 M076 0103 2000 0005 7090 847 Intestato a I ROMANISTI SC cod BIC/SWIFT: BPPIITRRXXX. Conto corrente: 57090847 .



BANCA SELLA: cod. IBAN: IT77 A 03268 03201 052879617402 intestato a I ROMANISTI SC cod BIC/SWIFT: SELBIT2BXXX.



È importante sottolineare sia per i versamenti a mezzo bonifico, sia con conto corrente postale, la causale del versamento: "Associazione Amici de Il Romanista".



Ci si potrà associare anche passando in redazione, in via Barberini 11, e attraverso il nostro sito internet (www.ilromanista.it) dove si troverà il modulo da compilare per la sottoscrizione all’associazione. Ma il versamento dei soldi dovrà comunque avvenire attraverso i conti correnti precedentemente indicati.

English
FRANCESCO TOTTI

Dear friends of "Roma", dear James. I'll be there. There have always been. With the journal of the fans most fans of the world, in fact, I had a special relationship since day one. Of the first four years and you keep half the memory of so many games they won, the first pages, posters, T-shirt celebrating. But mostly I remember my relationship with readers, the collection of funds to buy the ambulance "Petrucci Luisa", the donation to the older centers of Rome with the proceeds of a disc where with Daniele, and Alberto Gianluca sang "The Rome I know. "
Dear fans, the Roma that I know will not die "The Roma." This is why I decided to respond to Giacomo Losi, entering into the "Friends of The Roma." Maybe I will share the cost of a day in the life of the newspaper. Hoping to read soon newsstand for many days.



GIACOMO LOSI

Dear friends, this is an open letter. An open letter because in those days I, Core de Roma, I feel your heart in turmoil. I've thought about it, and I can not swallow the idea that "the Roma" has to suffer all these hardships for some bureaucratic chicanery. This newspaper, which is also the "my" newspaper as well as yours, is a voice that must be kept free. I do not feel like to see thrown aside the passion, work, desire to be that we have put inq UESTI years. I "The Roma" want to read it, I will continue to see it in newsstands. Soon, though now for a while 'there will be. I have read thousands of messages arrived at the newspaper and published, one by one, and I was close to the heart. Many of you who are asking: what can we do? And I said to myself, for I am the first one that the Captain of this newspaper, with the help of all, I must do something. I may feel. I also read the idea of Lino Banfi, leaving a few days ago, and I thought: why not?

So I say yes, compriamocelo us, a piece of "Roma". Let an association, perhaps call the "Friends of the Roma", where anyone of us, if you wish, to make its contribution. Who wants to stay, giving her voice for this giallorossa not be extinguished. I, my friends, I can not think, do not think even a moment. I want and I have to take the field. I'm the first one there.



HOW TO JOIN

Come join the "Friends of the Roma", which will complement the newspaper? There are two options. You can decide to become a member by paying an ordinary share of 100 euros, or a supporting member by 1000. But there is also an opportunity to make a free donation. In any case there is to fill out a form and then make a payment on one of these two accounts:



BANCO POSTA

cod. IBAN: IT36 M076 0103 2000 0005 7090 847 to I Intestato ROMANIA SC cod BIC / SWIFT: BPPIITRRXXX. Account number: 57090847.



BANCA SELLA: cod. IBAN: IT77 A 03268 03201 052879617402 headed to SC I ROMANIA cod BIC / SWIFT: SELBIT2BXXX.



Importantly, both the payments by transfer, either by postal account, the reason for payment: "The group Amigos de Roma."



There will also involve going to the office, in Barberini 11, and via our website (www.ilromanista.it) where you can find a form to fill in for the subscription to the association. But the payment of money have to be through the current accounts described above.

Zinedine Zidane&Florentino Pérez


Zidane: "Me gustaría regresar al Real Madrid con Florentino Pérez"

Futboldaki Ayak Kırılmaları










Blog Widget by LinkWithin