28 Ocak 2011 Cuma

Galatasaray Kimin?..


Galatasaray Kimin?..

Galatasaray, 1905 yılında Galatasaray Lisesi’nde bir edebiyat dersinde arka sıralarda bu kulübü kuran Ali Sami YenBey ve arkadaşlarının kulüp tüzüğünün birinci maddesine silinmez harflerle yazdıkları üzere 530 yıllık bir maziye sahip “Galatasaray Liseliler”in hissetikleri gibi adeta bir “okul takımı”dır..

Galatasaray, sanayi sitelerinde boğaz tokluğuna çalıştığı halde tek izin gününde en güzel kıyafetlerini giyip sabah erken saatlerde sıraya girerek en ucuz tribünden maç izlemeye gelen tamirci çıraklarının, tornacı kalfalarının, marangoz ustalarının hayattaki “tek lüksü”dür..

Galatasaray, aradaki saat farkına aldırmadan gece yarısı maçları internet üzerinden Amerika’da, Avustralya’da, Brezilya‘da izleyip uykusuz kalanların “takıntısı”dır..

Galatasaray, en hararetli oturumlarda kulise kaçamak yapıp maçları izlemeye çalışan, atılan gollerle sevinip, yenilen gollerle üzülen değişik partilerden milletvekillerinin en kolay “uzlaşı noktası”dır.

Galatasaray,Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye’yi temsil eden önce “Türkiyeli”, sonra “Mülkiyeli” ama hepsinden daha çok “Galatasaraylı” diplomatların batılı meslektaşlarına hava atabildiği “tek fasıl”dır..

Galatasaray,Shanghai-İstanbul uçuşunda dahili anons sisteminden Galatasaray maç yayınını dinleten kaptan pilotla servis yapan hosteslerin en kolay sohbet edebildiği yegane konudur..

Galatasaray, kırık dökük boya sandığı başında ekmek parası peşinde koşan, pazardan alınmış ucuz rengi solgun sarı kırmızılı forma giyinmiş saçı sıfır numara traşlı “küçük dev adamların” “çocuksu sevdası”dır..

Galatasaray,tüm uyarılara rağmen cızırtılı radyodan maç dinlemeye çalışan sınır boylarında avcı çukurunda nöbet tutan ülkenin farklı yörelerinden gelmiş“kınalı kuzuların” kışla kantininde birlikte aynı tezahüratı yapabileceği “ortak dil”dir..

Galatasaray, Ortaköy camii imamı ile Kurtuluş’taki kilise papapazının din dışında en rahat konuşup ortak dualarında içten başarı dilediği bir “fenomen”dir..

Galatasaray,holding patronu ile şöförünün Pazartesi sabahları sıkışan trafikte birlikte kritik yapıp mutabık kaldıklar, kimsenin kimseye üstünlük taslamadığı “tek alan”dır...

Galatasaray,Fazilet Partili Büyükşehir Belediye Başkanı’nı,Anap’lı Başbakan, Chp’li muhalefet Partisi liderini aynı anda ayağa fırlatıp tezhürat yaptıran, futbolda alınan tek Avrupa Kupası’nın seremonisinde hepsinin gözlerini nemlendiren dakikaların “tek yaşatanı”dır..

Galatasaray, hapishanedeki mahkumla,nöbet tutanın, Edirne’deki celep ile Ağrı’dakçobanın ortak “sempatisi”dir.

Galatasaray, İtalya’da Başbakanların, İspanya’da Kralların, İngiltere’de aristokratların takımlarına kök söktüren, modern zamanların “akıncı bey”idir..

Galatasaray, partiler, inançlar, sosyal sınflar, ekonomik katmanlar arasında ayrıştırılan halk kitlelerini aynı renk, aynı amaç, aynı hedef için tek yürek haline getirebilen bu topraklarda yaşayan milyonlarca insanı birbirine kenetlemeyi başaran çok özel bir kurumdur. Galatasaray ne seçimle iş başına gelen Başkanların, ne de yöneticilerindir. Galatasaray hiç kimsenin değildir...

Galatasaray Türkiye’nindir..

“Galatasaray Türkiye”dir..

Cumhuriyet Spor GÖRÜŞ/ Turan YÜCEL 27.01.2011



Blog Widget by LinkWithin