29 Ağustos 2008 Cuma

Aslan Kafeste Durmaz

RAKİBİMİZ AC BELLİNZONA!


UEFA Kupası'nda Galatasarayımızın rakibi bugün Monaco'da çekilen kurada belli oldu. Temsilcimiz ilk turda İsviçre'nin AC Bellinzona ekibiyle eşleşti. İlk maçımızı 18 Eylül tarihinde deplasmanda oynayacağız. Rövanş karşılaşması ise 2 Ekim'de Ali Sami Yen'de oynayacak.

Eski Galatasaraylı futbolcu Kubilay Türkyılmaz'ın eski kulübü olan Bellinzona 1904 yılında kuruldu. 1948 yılında İsviçre'nin alt liginde şampiyon olan Bellinzona'nın Avrupa Kupaları'nda bir başarısı bulunmuyor. İtalyanın Roma kulübü ile kardeş kulüp olan Bellinzona özellikle kadrosunda genç İtalyan oyuncuları oynatıyor. 2007-2008 sezonunda İsviçre Süper Ligi'ne yükselme play-off karşılaşmasında St. Gallen'i 5-2 yenen Bellinzona, Süper Lig'e yükseldi.

Finalde Basel'e 4-1 yenilerek kupayı kazanamayan Bellinzona, Basel'in Şampiyonlar Ligi'ne katılmasıyla UEFA Kupası'na katılmaya hak kazandı. UEFA Kupası birinci eleme turunda Ermenistan temsilcisi Ararat Erivan'ı eleme başarısı gösteren Bellinzona, 2. Ön Eleme Turu'nda ise Ukrayna temsilcisi Dnipro'yu geçmeyi başararak adını 1. tura yazdırdı.

Maçlarını 6 bin kapasiteli Stadio Comunale Bellinzona'da oynayan İsviçre ekibini Marco Schällibaum çalıştırıyor. Bellinzona'nın bu sezon Roma'dan transfer ettiği Andrea Conti en iyi oyuncularından biri. Kaptanları Rivera'da dikkat edilmesi gereken diğer önemli oyuncuları, forvettte ise Brezilyalı Neri gol yollarında etkili.

Süper Kupa Zenit'in


UEFA Süper Kupa mücadelesinde Manchester United'la Monaco'da karşılaşan Zenit St. Petersburg, karşılaşmadan 2-1 galip ayrılarak kupanın sahibi oldu.

Stade Louis II'de oynanan karşılaşmada son Şampiyonlar Ligi Şampiyonu Manchester United ile geçen yıl UEFA Kupası'nı müzesine götüren Zenit St. Petersburg karşı karşıya geldi.

Rusya temsilcisi, Pogrebniak'ın ilk yarının son anlarında bulduğu golle ilk yarıyı 1-0 önde tamamlarken, ilk kez Zenit forması giyen Danny, ikinci yarının 15. dakikasında farkı 2'ye taşıdı.

Manchester United'da Vidic 73. dakikada yakın mesafeden fileleri havalandırsa da Süper Kupa'nın sahibi, Zenit'in oldu.

Kırmızı Şeytanlar, 36. dakikada Paul Scholes'la gole yaklaşan taraf olurken, vuruşunda savunam topu çizgiden çıkarttı. Tevez'in iki vuruşunda ise direk, pozisyonun gol olmasına izin vermedi.

Karşılaşmanın uzatma dakikaların Paul Scholes, elle topu ağlarla buluşturmasıyla ikinci sarı karttan kırmızı kart görürken, Süper Kupa tarihinde ilk kırmızı kart oyuncu oldu.

Zenit'in 18 kişilik kadrosunda yer alan Fatih Tekke ise forma şansı bulamadı.

MANCHESTER UNITED: Van der Sar, Neville, Ferdinand, Vidic, Evra, Fletcher, Anderson, Scholes, Nani, Rooney, Tevez.

ZENIT St. PETERSBURG: Malafeev, Krizanac, Aniukov, Puygrenier, Sirl, Zyryanov, Danny, Denisov, Tymoschuk, Pogrebniak, Dominguez.

HAKEM: Claus Bo Larsen (Danimarka)
GOLLER: Pogrebniak 44', Danny 59', Vidic 73'

Geçmiş Olsun Ümit....

Karlsruhe - Köln maçının 25. dakikasında topun olmadığı alanda bir anda yerde kalan ve dili boğazına kaçan, gözleri bir anda dönen Ümit Özat'a doktorlar hemen müdahale etti. Nefes almakta zorlanan Ümit'e kalp masajı yapan sağlık görevlileri, yaptıkları başarılı hamlelerle tecrübeli oyuncuyu yeniden hayata bağladı. Ümit Özat'ın yaşadığı bu olayı gören takım arkadaşları büyük bir şok yaşarken, Mondragon ve teknik direktör Daum gözyaşlarına hakim olamadı.

Ölümden dönen Ümit Özat, bu pozisyonun ardından karşılaşmanın 31. dakikasında yerini McKenna'ye bıraktı. Olaydan kısa bir süre sonra, Ümit'in şuurunun açık olduğu ve sağlığının iyi olduğunun açıklanmasının ardından Köln taraftaları, tribünlerde alkış tutarak deneyimli oyuncuya destek oldu.

Ümit Özat'ın saha içinde tansiyonun sıfıra indiği, bu nedenle kalbinin durduğu belirtildi. Saha içinde doktorların yoğun kalp masajı yapması sonucu tekrar hayata dönen tecrübeli futbolcunun dilinin de boğazına kaçması sonucu nefes alamama tehlikesi geçirdiği ifade edildi.

Hastanede yoğun bakımda olan Özat'ın hayati tehlikeyi atlattığı, hatta eşinin ve çocuklarının kısa bir görüşme yapmasına izin verildiği öğrenildi. Özat'ın 2 gün içinde hastaneden taburcu olması bekleniyor.

Bu arada Bundesliga'da 3. haftanın açılış maçı 2-0 Köln üstünlüğü ile sona erdi. Köln'e 3 puanı getiren goller 72. dakikada Novakovic, 84. dakikada Radu kaydetti.

Kezban Bombası


Fenerbahçe'den, Fransa'nın PSG takımına transfer olan Metaja Kezman, Başkan Yıldırım'dan, yeni transfer Güiza'ya kadar bir çok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Aragones, Guiza, Semih, Alex, Marco’nun takımdan ayrılışı ve birçok konu hakkında açıklamalarda bulunan 29 yaşındaki Sırp yıldızın, Başkan Aziz Yıldırım ile ilgili ise sözleri ise oldukça ilginçti. Röportaj sırasında ise Başkan Yıldırım’ın, Kezman ile yaklaşık 1 yıldır görüşmediği de ortaya çıktı.

İşte eski Fenerbahçeli yeni PSG’li Mateja Kezman’nın açıklamaları..

”RAHATLADIM, GÜVENİMİ TEKRAR KAZANDIM”
Mateja Kezman, öncelikle hayallerinin şehrinde olduğunu ifade ederek sözlerine başlarken, geride kalan 1 haftada herşeyin çok yolunda gittiğini ve kendini artık özgür hissettiğini belirtti. Kezman, "Şu ana kadar herşey çok iyi. Tanıtımlar sürdü ilk günler. Direkt olarak takıma katıldım, çünkü Fransa Ligi başlamıştı. Beni burada gören herkes çok mutlu oldu. Çünkü PSG yönetimi beni transfer edebilmek için uzun uğraşlar vermişti. 3 haftadır sürdü görüşmeler. Benden çok şey bekleniyor. Çok büyük ilgi gördüm. Herkes bana karşı çok pozitif. Tecrübemi, agresif yapımı ve tabii ki gollerimi buraya getirmemi bekliyorlar. Burada olduğum için çok mutluyum. Kimseyi hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum. Rahatladım. Kendime tekrar güvenimin geldiğini hissediyorum. İlk maçımda pozitif olduğumu söylebilirim. Kendimi çok mutlu ve güvenim gelmiş hissettim" şeklinde konuştu.

”KULÜP BENİ BASKIYA KARŞI KORUYAMADI”
Taraftar ile iletişiminin her zaman çok iyi olduğunu söyleyen Kezman, kulübün ve başkanın kendisini yeteri kadar korumadığını, çünkü bu konularda çok fazla tecrübeleri olmadığını söyledi. Kezman şöyle konuştu:

"Fenerbahçe’nin bir parçası olduğum için her zaman gurur duyacağım. Taraftarlar ile çok iyi ilişkim vardı. İstanbul’a ilk fırsatta gelip, onlara teşekkür etmek istiyorum. Her zaman kalbimde olacaklar. Böyle bir tutku hiçbir yerde görmedim. İyi ve kötü zamanlarım oldu. 100. yıl şampiyonluğu. Beşiktaş maçları, Süper Kupa, Şampiyonlar Ligi maçları benim için çok iyi zamanlardı. 100 yıllık bir camianın en başarılı 2 sezonunda takımda yer aldım. Bu takımın parçasıydım. Bu beni gururlandırıyor. Ama bazen kötü zamanlar da oldu.

Bana karşı baskı her zaman çok üst seviyedeydi. Zaman zaman teknik heyet bana bu baskıyı atlatmam için çok fazla yardımcı olamadı. Aynı zamanda kulüp, başkan ve yönetim beni bu baskıya karşı yeteri kadar koruyamadı. Ama bu oyunun bir parçası. Belki onların bu tür konularda çok fazla tecrübeleri yok. Her zaman pozitif oldum ve takıma herşeyimi vermeye çalıştım. Geriye baktığımda hayatımın pozitif dönemlerinden biriydi."

”HAYALLERİMİN ŞEHRİ VE KULÜBÜNDEYİM”
Sırp golcü, yönetim ve başkan ile ilişkisinin iyi olmadığını belirterek, "Sezon sonunda başkan ve yönetimle görüşmelerimiz oldu. Burada zor zamanlar geçirdiğimi biliyorlardı. İlişkimiz çok iyi değildi. Çünkü onlar kendilerini tamamıyla dinleyen oyuncularla çalışmaya alışkınlar.

Ama bu benim karakterim ve kişiliğim değil. Ben her zaman kendi kişiliğimi ve karakterimi ne olursa olsun gösteririm, başkana bile. Bazen bundan hoşlanmadılar. Sezon sonunda yaptığımız görüşmelerin ardından gördüm ki takımdan ayrılmam her iki taraf için de faydalı olacak. Eğer Avrupa’dan iyi bir teklif alırsam, bunu değerlendirecektim. Daha sonra PSG’den iyi bir teklif aldım. Burası benim rüya kulübüm ve şehrim. Bu benim için Avrupa’ya dönmek için iyi fırsat sağladı. Ben de ayrılmak için tüm şartları zorladım. Daha sonra yeni teknik direktör Aragones geldi. Takıma yeni forvet oyuncusu getirdi.

Ama eğer Fenerbahçe’de kalsaydım, formayı giyebileceğimi gösterebilirdim. Çünkü Aragones sahada savaşçı ve mücadeleyi seven futbolcuları görmek istiyor. Onunla ilgili bir problemim olmazdı. Geçtiğimiz iki ay içinde de kendisi ile iyi bir ilişkim vardı. Çok iyi çalıştık. Ama en sonunuda konuştuğumuzda benim için ayrılmanın en iyi yol olcağına karar verdik. Taraftardan ayrıldığım için kendimi üzgün hissediyorum. Her zaman kalbimde olacaklar.

Ama diğer yandan yönetim bazında baktığımızda mutluyum, çünkü artık bir daha üzerimde baskı hissetmeyeceğim. Kendimi artık yeniden özgür bir futbolcu olarak hissediyorum. Aragones bana eğer burada mutluysam beni kadroda tutacağını söyledi. Ama ben PSG’den teklifi ilettim kendisine. Bunu kaybetmek istemediğimi söyledim. Beni anladı. O da başkan ile konuştu benim için. En sonunuda kolay olmadı 3 hafta görüşmeler sürdü.

Üzgünüm ki başkan son ayrıldığımda benimle görüşmedi, konuşmadı. Bu biraz acı bir durumdu. Görüşmeler sürekli menajerim tarafından yürütüldü. Sonuç olarak 3 taraf da mutlu bir şekilde bu görüşmeleri sonuçlandırdı" ifadelerini kullandı.

”BAŞKANIN BENİMLE NEDEN KONUŞMADIĞINI BİLMİYORUM”
Kezman, Başkan Aziz Yıldırım’ın kendisi ile 1 yıldır görüşmediğini, buna sebep olarak da kendisinin herkesten farklı olarak açık konuştuğunu ve başkanın bundan çekindiğini ve korktuğunu söyledi. Kezman şu ifadeleri kullandı:

"Her zaman kulübü korudum. Çok kötü zamanlarda bile korudum. Zaman zaman bana kötü davranılmasına rağmen kulübüm ile ilgili kamuoyu önünde kötü konuşmadım. Şu anda da Fenerbahçe’nin buyük bir kulüp olduğunu düşünüyorum. Başkanın son dönemlerde benimle neden konuşmadığını bilmiyorum. Bence benim karakterim yüzünden. Bazen gerçekleri duymaktan korktu. Başkan daha çok direkt konuşmayan açık ve net konuşmayan insanlar ile konuşmayı seviyor. Ama ben öyle değilim. Her zaman açık konuştum. Bu yüzden benimle son dönemlerde konuşmadı. Ama çok mutluyum ki kişiliğimi korudum. Hiçbir sebepten dolayı kişiliğime dokundurtmadım. En sonunda kendisine teşekkür ediyorum 2 yıl için. Bana buraya gelmemde yardımcı olduğu için teşekkür ediyorum. Neredeyse bir yıldır başkan ile görüşmüyoruz. Soyunma odasında ve statta birbirimizi görüyorduk, ama birebir görüşmemiz olmadı. Bu onun kararı. Başkanınızla iletişiminiz yokken o kulüpte çalışmak zordur. Ama takım genellikle arkamdaydı. Ama başkan için kötü bir şey düşünmüyorum. Onun karakteri de bana benziyor. Bu yüzden zor anlaştık. Bu sadece benimle ilgili değil. Appiah, Rebrov, Ortega, Hoijdoonk bunlara örnek. Yıldız futbolcular ile iyi anlaşamayan bir yapısı var başkanın. Başarılı ve büyük insanlar ile başkan çalışamıyor. Bu tür durumların kendi egosuna zarar verdiğini düşünüyor. Kendi pozisyonunu kaybedebileceğini düşünüyor ve farklı davranmaya başlıyor. Kötü biri değil, ama bazen bazı oyuncuların popüler olmasından ve büyümesinden çekiniyor. Bunu görünce de onları aşağıya çekmeye çalışıyor ve problem başlıyor. Bana Fenerbahçe’de oynama şansı verdiği için kendisine teşekkür ediyorum. Benim için her zaman pozitif bir insan olacak. Aramızda ne olduğu veya yaşandığı önemli değil" dedi.

”FENERBAHÇE’DE OLMAKTAN PİŞMANLIK DUYMADIM”
Kezman, "Geçen 2 sezonu değerlendirdiğinde, Fenerbahçe’de oynamaktan pişman mısın" sorusuna ise, "Kesinlikle hayır. O duyguyu hayatımda yaşamadım. Fenerbahçe taraftarını, tutkusunu hayatımda görmedim. Kötü olanlardan daha fazla güzel şeyler yaşadım Fenerbahçe’de" yanıtını verdi.

"PENALTIYI BEN YAPTIRDIM"
Sırp golcü, "Geçen sezon şampiyonluğun kaçırılmasında Ankarasapor maçında kaçırdığı penaltınıın etkisi var mıydı" sorusunu ise, "Penltıyı ben yaptırdım. Ben de atmak istedim. Önemli bir andı. Alex’e penlıtıyı atmak istediğimi söyledim. Kullandım ve kaçırdım. Penaltıyı kaçırdığımızda galiptik. Daha sonra yediğimiz golde kimse defansın hatasından bahsetmiyor, kaçırılan penaltıdan söz ediyor. Onlara gol atmalarına izin vermemeliydik" şeklinde yanıtladı.

”ALEX TAM BİR TAKIM OYUNCUSU DEĞİL”
Kezman, sürekli gündeme gelen kaptan Alex ile anlaşamıyor yorumları için de görüşlerini açıkladı ve Alex’in takım oyuncusu olmadığnı ve kendisini düşündüğünü söyledi. Kezman, "İlk kaptan Ümit Özat’tı. Bana çok fazla yardımcı oldu. İşini çok iyi yapıyordu. Benimle çok sık konuşuyor. Takımın önemli oyuncusuydu. İkinci sene Alex kaptan oldu. Kavgamız ve problemimiz olmadı. İlişkimiz iyiydi. Alex’in gol kralı olmasında yardımcı olduğumu düşünüyorum. Ben ona, onun bana yaptığından daha fazla asist yaptım. Farklı ve sıradışı bir durumdu bu. İyi bir oyuncu. Takıma katkıları oldu, ama bazen de takım için kötüydü. Genel olarak ilişkimiz iyiydi. Bana daha fazla yardımıcı olabileceği alanlar vardı. Bence tam bir takım oyuncusu değil. Kendisine bakıyor, işini yapıyor ve mutluydu" diye konuştu.

”SİSTEM DEĞİŞMEZSE GUİZA ZOR BİR SEZON GEÇİRECEK”
Kezman, yeni transfer Guiza’nın iyi bir futbolcu olduğunu, ancak kendisini zor bir sezonun beklediğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Guiza’ya bol şans diliyorum. Büyük para ödendi transferi için. Üzerinde baskı olacaktır. Şimdiden eleştiriler başladı. Eğer gol sıkıntısı çekerse, eleştiriler daha da yoğunlaşır. Eğer Aragones sistemi değiştirmezse zor bir sezon geçirecektir. Ama Alex ile bu sistemden başka bir şey oynayamazsınız. Alex’i ikili forvetin arkasına koyamazsınız. Defansif özelliği yok. Alex ile bu sistemde oynamak zorundasınız. Bu bazen takım için iyi, bazen kötü oluyor. Maça göre bu durum değişiyor. Ama Aragones gibi iyi ve tecrübeli bir teknik adamın bu konuda en doğru kararı vereceğini düşünüyorum. Guiza’nın ilk yurtdışı tecrübesi. Türkiye’de herşey çok farklı. Benden farklı bir oyuncu. Kendisinin ilk yurtdışı tecrübesi. Türkiye’de oynamak kolay değil. Aslında bana göre daha şanslı. Ben daha agresifim, o ise daha sakin gözüküyor. Bu onun için bir avantaj. Umuyorum başarılı olur. Çünkü iyi biri ve iyi bir oyuncu. Bunu hak ediyor."

”ARAGONES İLE ZICO TAMAMEN FARKLI”
Kezman, Aragones ile yaklaşık 2 ay çalıştığını belirterek, Aragones’in Zico’dan tamamen farklı bir teknik adam olduğunu söyledi. Sırp futbolcu, "İkisi de çok farklı hocalar. Aragones Zico’ya göre daha tecrübeli. Avrupa şampiyonu oldu. Oyuncular ile çok sık konuşur. Antrenman sistemi oldukça farklı Zico’ya göre. Genellikle agresif bir yapıya sahip. Zico ise hocalık işinde yeniydi. Kalbi büyük biriydi. Babamız gibiydi. Hiçbir zaman agresif değildi. Her zaman pozitifti. Baskıyı her zaman düşürdü. Bu yüzden de başarı geldi. Bu en önemli özelliğiydi. İkisi çok farklı hocalar" diye konuştu.

”İYİ Kİ ANTEP MAÇINDA YOKTUM”
Sırp Yıldız, Gaziantep maçında olmadığı için şanslı olduğunu belirtti. Süper Lig’de Galatasaray’ın güçlü bir ekip kurduğunu, bu sezonunu geçen seneye göre daha zor geçeceğini ifade ederek, "Öncelikle Gaziantep maçında olmadığım için çok mutluyum. Havalimanında dönüşte o stresi yaşamak gerçekten kötü bir durum olurdu. Galatasaray iyi bir takım kurdu. İyi oyuncalar aldılar. Özellikle Kewell çok beğendiğim bir oyuncuydu. Tecrübesi ve kalitesi ile Galatasaray’a katkısı olacaktır. Beşiktaş da iyi yolda. Bu sezon kolay geçmeyecek Türkiye Ligi. Bu sezon geçen seneye göre şampiyon olmak daha zorlaşacak üç büyük takım için. Umarım Fenerbahçe bu yıl şampiyonluğu elde eder. Çünkü taraftar ve camia bunu hak ediyor. Ben de onları şampiyonluk için destekliyorum"

”FENERBAHÇE’YE DÖNME İHTİMALİM BİNDE 1”
Kezman, PSG’ye kiralık olarak geldiğinin hatırlatılması ve tekrar gelecek sezon Fenerbahçe’ye dönme ihtimalinin olup olmadığının sorulması üzerine, "Fenerbahçe’ye dönme şansım yüzde 0.1. Buraya kiralık olarak geldim, ama Fransa’daki bir takım kurallar gereği böyle oldu. Fenerbahçe’ye belki ileriki yıllarda hoca olarak dönebilirim. Göreceğiz" yanıtını verdi.

”AURELİO’NUN GİDİŞİ BAŞKANIN HATASI”
Golcü futbolcu, Aurelio’nun Betis’e transferinde ise Başkan Yıldırım’ın hatalı olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Guiza ve Aragones katıldılar takıma. Ama Aurelio’nun takımdan ayrılması ise çok yazık oldu. Aurelio’nun gidişini yönetimin ve başkanın büyük hatası olarak nitelendiriyorum. Aurelio’nun ailesi burada mutluydu. Türk vatandaşı da olmuştu. Burada kalmak istiyordu. Takımın en iyi oyuncusuydu. Türk milli takımının en iyi oyuncusuydu ve bedelsizce gitmesine izin veriyorsunuz. Bu gerçekten inanılmaz. Bence Aurelio büyük acı ile buradan ayrıldı."

”SOYUNMA ODASINDA OLANLAR ORADA KALIR”
PSG’nin yeni transferi, geçmişte soyunma odasında neler yaşandıği ile ilgili soruya ise, "Soyunma odasında olanlar orada kalır. Basın ile bunları paylaşmam. Geçen sezon bazı şeyler dışarıya sızdı. Bu da problem oldu. Biz bir aileyiz. Ne oluyorsa bunlar içimizde kalmalı. Bu konu hakkında hiçbir şey söyleyemem" şeklinde cevap verdi.

”MİLLİ TAKIMA TEKRAR DÖNEBİLİRİM”
PSG forması ile ilk maçına çıkan Kezman, ayrıca milli takıma da dönebileceğini söyledi. Tecrübeli futbolcu, "Sochaux’a karşı ilk maçımda pozitif olduğumu söylebilirim. Kendimi çok mutlu ve güvenimi kazanmış hissettim. İlk kez PSG forması giydim. Milli takımda da hoca değişikliğine gidildi. 2 yıldır uzağım milli takımdan. Yakında tekrar milli takıma dönebilirim. Ülkem için tekrar oynamak benim için büyük bir mutluluk olacaktır" dedi.

”10 GOL ATARSAM ÇOK İYİ OLUR”
29 yaşındaki yıldız, PSG olarak bu sezonu en iyi şekilde tamamlamak istediklerini, planları ise gelecek yıl için yaptıklarını söyledi. Kezman şöyle konuştu:

"Benden beklentiler oldukça yüksek. Takım olarak da bizden çok şey bekleniyor. Sezonu en iyi yerde tamamalamayı hedefliyoruz. Fransa Ligi’nde güçlü ekipler var. Denk birçok takım var. Biz ise hedeflerimizi gelecek yıl yapıyoruz diyebiliriz. Gelecek sene de yapılacak takviyeler ile Şampiyonlar Ligi’nde mücadeleyi hedefliyoruz. Fransa Ligi’nin golcüler için zor olduğunu söyleyebilirim. Son 10 yılda gol kralları genelde 16 - 17 gol attı. Fiziksel bir lig benim için problem değil. Mücadelemi yapacağım. Önemli olan takıma katkı yapmak ve takımı ileriye taşımak. Benden de bunu bekliyorlar. Kaç gol attığım önemli değil. Ama 10 gol atarsam benim için çok güzel olur."

”PARİS’TE ÖZGÜRÜM”
Mateja Kezman, Paris ile İstanbul arasındaki en büyük farkın ise özgürlük olduğunu ifade ederek, "Paris ile İstanbul’u kıyasladığınızda en büyük fark, bir futbolcu için burada özgürlüğünüz var. Dışarıda rahatsınız ve stres hissetmiyorsunuz. İngiltere, Hollanda da aynı Paris gibiydi. İspanya ise biraz Türkiye’ye benziyor. Hayatım için büyük farklılık var şu anda" diye konuştu.

”SEMİH’İ HALA ’BİZİM ÇOCUK’ OLARAK GÖRÜYORLAR”
Sırp futbolcu, eski takım arkadaşı Semih ile ilgili düşüncelerinin değiştiğini belirterek, "Önceleri Semih’in en iyi joker olduğunu söylüyordum. Ama bu düşüncem değişti. Semih şu anda çok iyi bir golcü oldu. İnanılmaz bir gelişme kaydetti. 2 yıl öncesi ile kıyasladığınızda Semih tamamen farklı bir oyuncu oldu. Kendine güveni geldi. Bu çok önemli bir şey bir futbolcu için. Ayrıca Avrupa Şampiyonası’nda da gösterdi büyük bir futbolcu olduğunu. İleride böyle devam ederse Avrupa’da büyük kulüplerde görebiliriz. Ama onun için üzgünüm, Antep maçında yine yedek kaldı. Her zaman Fenerbahçe’nin çocuğu gibi görülüyor. Geçtiğimiz sezonunun sonlarında takımdaki en iyi oyuncuydu. Umarım en kısa zamanda kendisi için durum değişir. Ama çok üzgünüm ki hiç bir zaman beraber oynayamadık. İyi bir ikili olabilirdik" şeklinde konuştu.

”KULÜPTEN GİDERKEN KİMSE BANA ’İYİ ŞANSLAR’, ’TEŞEKKÜR EDERİZ’ DEMEDİ”
Takımdaki arkadaşları ile konuştuğunu hatırlatan Kezman, kulüpten kimsenin kendisine iyi iyi şanslar dilemediğini vurgulayarak, "Kulüpten kimse bana ’iyi şanslar’, ’teşekkür ederiz’ demedi. Daha önce olduğu gibi. Zaten bunu da beklemiyordum. Çünkü stillerinin böyle olduğunu gösterdiler. Bu konuda herhangi bir acı duymuyorum, çünkü böyle bir şey beklemiyordum. Benim için önemli olan takım arkadaşlarımın bana güle güle demesi ve başarı dilemesiydi" dedi.

”FENERBAHÇE TARAFTARINA HER ŞEY İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM”
Kezman son olarak herşeye rağmen Fenerbahçe ve Türkiye’de güzel iki yıl geçirdiğini belirterek, "Diğer takım taraftarlarından da iyi tepkiler aldım. Kimse bana dışarıda kötü bir söz ve davranışta bulunmadı. Belgrad’tayken dışarıda gezdiğimiz zaman Kızılyıldız taraftarlarından zaman zaman bazı şeyler duyabiliyordunuz. Hatta zaman zaman beni dışarıda gören Galatasaray ve Beşiktaşlı seni takımızda görmeyi çok isterdik diyorlardı. Özellikle Fenerbahçe taraftarına herşey için çok teşekkür ediyorum" diyerek sözlerini noktaladı.

Senad OK / PARİS DHA

Storico Video

28 Ağustos 2008 Perşembe

PEŞİNDEYİZ

MARCA

Jeremy Menez Roma'da



Şampiyonlar Ligi'nde mücadele edecek olan İtalyan ekibi AS Roma kadrosunu Monaco'dan transfer ettiği 21 yaşındaki Fransız golcü Jeremy Menez'le güçlendirdi. İtalyan medyasında çıkan haberlerde, Menez'in Roma'ya maliyetinin 12 milyon euro olduğu ifade edilirken transferin detaylarına ilişkin net bir açıklama yapılmadı.
Roma, Inter'e transfer olan 28 yaşındaki Brezilyalı yıldız Mancini'nin yerine Menez'i kullanmayı düşünüyor.

Son Dakika!MİLAN BAROS İSTANBUL'DA!


Galatasaraymızın Olympique Lyon'dan transfer ettiği Çek golcü Milan Baros, İstanbul'a geldi..


Çek Havayollarına ait bir uçakla 15.10'da Atatürk Havaalanına gelmesi beklenen yıldız futbolcu, yaklaşık yarım saatlik bir gecikmenin ardından İstanbul'a geldi..

Baros'u Galatasaray yöneticisi Haldun Üstünel karşılarken, dün yaşanan Steaua Bükreş mağlubiyetine rağmen Sarı Kırmızılı taraftarlar Havaalınına gelerek yeni transferlerini coşkulu bir şekilde karşıladı..


Baros, saat 17.00'de Galatasaray ile Florya Metin Oktay Tesisleri'ne gelerek resmi sözleşme imzalayacak..

Forvetin Malı Meydandadır :)

Almanya'nın Duisburg bölgesi amatör liginde mücadele eden VfvB Ruhrort/Laar takımının Türk forveti Sezgin Özhan'ın takım fotoğrafı çekildiği sırada cinsel organını göstermesi büyük tepki çekti.

Fotoğrafı inceleyen Alman Futbol Federasyonunun (DFB) Niederrhein bölge sorumlusu Wolfgang Jades, ''25 yıldan bu yana bu işi yapıyorum. Bu her zaman görülen kırmızı karttan çok daha kötü bir şey'' dedi.

Jades, Sezgin'e, sporla bağdaşmayan centilmenlik dışı davranışta bulunduğu gerekçesiyle uzun bir süre yeşil sahalardan uzak kalması yönünde ceza verilebileceğini kaydetti.

Kölner Express gazetesinde yer alan bir haberde, ''Neue Ruhr Zeitung'' gazetesinde yayınlanan takım fotoğrafında Sezgin'in cinsel organını göstermesinin gazete yöneticileri tarafından fark edilmemesinin ilginç olduğu belirtildi.

Duisburg polisinin de oyuncunun ahlak dışı davranışı nedeniyle hakkında soruşturma yapacağı ve futbolcu hakkındaki kararın eylül ayı içinde verileceği bildirildi.

Davranışının nedeni hakkında bilgi vermeyen 23 yaşındaki oyuncunun ise takımının ''www.vfvb-ruhrort-laar.de'' adlı İnternet sitesine yaptığı açıklamada, kulübe verdiği zararlı davranışından dolayı özür dilediği kaydedildi.

Mircea Lucescu


Mircea Lucescu: UEFA'da favorim

Dün akşam Dinamo Zagreb'e karşı Şampiyonlar Ligi'nde Shakhtar Donetsk'in başında sınav veren Mircea Lucescu'dan maçtan sonra Bükreş-G.Saray karşılaşması ile ilgili genel bir değerlendirmede bulunmasını istedik. Lucescu, Zagreb maçını 3-1 kazanarak Şampiyonlar Ligi'ne girmenin mutluluğu içinde sorularımıza içtenlikle cevap verdi

TURU ZORA SOKMUŞTU
Steaua Bükreş, bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde çok ilerilere gitmeyi planlıyor. Nicolita'nın G.Saray'a gol attığını ve turu getiren isim olduğunu söylüyorsun. Nicolita'yı marke etmek zor. Steaua'nun turu geçmesine sevindiğim kadar G.Saray'a üzüldüm. Hem de ofsayttan gol yediklerini söylüyorsun. Galatasaray'a çok yazık olmuş. Ancak G.Saray turu ilk maçta zora sokmuştu. Bükreş'te maçı çevirmek zordur. Tahmin ettiğim gibi olmuş zaten!

KADROLARI MÜSAİT
G.Saray UEFA'da finale gidebilir mi?
-G.Saray iyi bir hava yakalarsa neden olmasın. Tabii burada şans da önemli. Ama daha önce UEFA ve Süper Kupa'yı kazanmayı başaran G.Saray bu başarıyı yine gerçekleştirebilir. Kadro kaliteleri buna çok müsait. Eğer iyi de form tutarlarsa UEFA Kupası'nda 2000'deki gibi yine tarihi zaferlere imza atarlar.

Hocam; Galatasaray'ın Milan Baros transferini nasıl değerlendiriyorsunuz?

BAROS, GÜİZA'DAN İYİ
-Baros çok yönlü bir forvet. Hagi nasıl G.Saray'a gelip, altın çağını yaşamışsa; Baros da en verimli günlerini G.Saray'da geçirebilir.

Sizce Güiza mı, Baros mu daha büyük transfer?
Güiza'nın başarısı Alex'e bağlı. Kariyer bakımından Baros, Güiza'nın çok önünde.

Kaynak:turkspor

GUASTARE

Berbat bir gün,zaten berbat bir gecenin sabahında başka bir şey beklenemezdi...Yazıların,yorumların kifayetsiz kaldığı bir an...Ne yazmak nede o anı düşünmek geliyor insanın içinden...Hasan oyuna geç girmiş,Linderoth uzun zamandır ilk defa oynamış,Aykut pozisyon hatası yapmış,Arda solda sıkışıp kalmış,Lincoln ipnesi berbatmış,Kewel çabalamış,Nonda yalnız kalmış mış mış mış ...Ne önemi var aq giden yine bizden gitti.Foto zaten herşeyi açıklıyor,bu kadro bu adama 10000000000000000000000000 numara bol geliyor.Emeksizlikmi vardı HAYIR!isteksizlikmi vardı HAYIR!çocuklar elinden geleni yaptı,eldeki maya ancak bu kadar kötü hazırlanırdı.Hazırlık maçı diye yapılan gazozuna maçlarla hazırlanan takımdan ancak bu kadar performans beklenir.Gazozu dahi kazanamamış takımdan kalkıpta CL girmesini beklemek biraz ahmakça olduğunu duyarlı bütün GALATASARAY sevdalıları zaten biliyordu.Ama bir umuttu,hayata tutunuş,haksızlıklara isyan edişti içimizdeki GALATASARAY sevdası...Küsemeyiz küstüm artık tezahurat yapmıyorum diyemeyiz,maç sonunda kızsakta yan masadaki bir Fenerlinin sizlerle alaycı konuşmasını direk kafa atarak cevap verecek kadar severiz sizi,Paylaşamayız seni seversekte biz! söversekte biz oluruz!
SEVDAMIZSIN ULAN GALATASARAY!VAZGEÇEMEM SENDEN!UNUTURMUYUM SANDIN UEFA'YI SÜPER KUPAYI!GÜN GELİPTE BAZEN BİZİ ÜZSENDE SONUNA KADAR SEVİYORUZ SENİ!!!YÜRÜYEDUR GALATASARAYIM!SENDEN UMUDUNU KESENİNİN ZÜRİYETİNİ SİKEYİM!!!!!!

27 Ağustos 2008 Çarşamba

Çıldırtın Bizi!!!!!!!!!!!!!

BEKLE BİZİ DEVLER LİGİ!
Romanya deplasmanından istediğimiz alır bir kez daha Devler Ligi'ne 'merhaba' deriz.

Harry Kewell, Fernando Meira ve son olarak Milan Baros gibi yıldızları kadrosuna katarak gücüne güç katan Galatasaray, Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turu rövanş maçında deplasanda Romen ekibi Steaua Bükreş ile karşı karşıya geliyor. Stadionul Ghencea'da saat 20:45'te başlayacak mücadeleyi İtalyan hakem M.Simone Trefoloni yönetecek. Ali Sami Yen Stadı'nda 15 gün önce oynanan ve 2-2'lik eşitlik ile sona eren karşılaşmanın rövanşında Galatasaray'ın turu geçebilmesi için galibiyet ya da 3-3 ve daha farklı gollü beraberlikler gerekiyor.

SAKATLARIN DURUMU

Denizlispor maçında sakatlanan Sabri, Romanya kafilesinde yer almazken, Ümit Karan ve Hasan Şaş ise Bükreş'e götürüldü. Sakatlığı geçen Ümit Karan, uzun bir aradan sonra kafilede yer alırken, belindeki rahatsızlığı nedeniyle Denizlispor maçının ilk yarısında oyundan çıkmak zorunda kalan Hasan Şaş da kadroda yer aldı.

GALATASARAY
Aykut
Servet
Meira
Hakan Balta
Linderoth (Barış)
Mehmet Topal
Ayhan
Arda
Kewell
Lincoln
Nonda

STEAUA BÜKREŞ
Zapata
Marin
Radoi
Ghionea
Neşu
Vega
Petre
Nicolita
Lovin
Bernhardt
Neaga
STAT: Stadionul Ghencea
SAAT: 20:45
HAKEM: M.Simone Trefoloni
YAYIN: D-Smart

26 Ağustos 2008 Salı

İzmir Enternasyonal Fuarı


İzmir il merkezinde, Kurtuluş Savaşı sırasında Yunanlılar İzmir’i terk ederken yakılan alanlarda Türkiye’nin en büyük fuarı olan İzmir Enternasyonal Fuarı 421.000 m2’lik alanda 1936 yılında kurulmuştur. Fuarın kurulmasındaki amaç, Atatürk’ün isteği doğrultusunda Yeni Türk Cumhuriyeti’nin diğer devletlerle olan ekonomik bağlantısını sağlamak idi.

Kültürpark'ta, büyük kısmı yurtdışından getirilmiş 200'den fazla değerli ağaç ve çeşitli bitki türü bulunmakta olup, her ağacın ve bitki örtüsünün künyesi çıkarılmıştır. Toplam 421.000 m2'lik alanda 156.000 m2'lik yeşil alana sahiptir. Kültürpark içinde koşu yolu, yüzme havuzu, kapalı spor salonu, tenis kortu, nikâh salonu ile 13.500 m2'lik alanda kurulu bir Lunaparkı da bulunmaktadır.

Kültürpark'ın bir diğer işlevi, İzmir Uluslararası Fuarı'na ev sahipliği yapmasıdır. İlk defa bugünkü Konak Meydanı’nda Büyük Efes Oteli’nin bulunduğu alanda 1927 yılında 9 Eylül Yerli Mallar Sergisi açılmıştı. Bu serginin Türk ekonomisinin tanıtılmasındaki başarısından yola çıkılarak Kültürpark’ın oluşturulması ve burada bir fuar kurulması düşünülmüştür. Fuar alanında 1936 yılında gerçekleştirilen İzmir Fuarı’nın Türk ekonomisinde özel bir yeri bulunuyordu.

İzmir Enternasyonal Fuarı’nın ilk açılışında yeni teknolojiler tanıtılmış, Türkiye’nin dış tanıtımı yapılmış, kültürel, sanatsal ve turizm yönünden organizasyonlar yapılmıştır.

Fuar kuruluşundan bugüne kadar sürekli kendini yenilemiş İEF, otomotiv, elektrik-elektronik, gıda, gıda ambalaj ve makineleri, çevre ve donanımları, iş makineleri, mermer gibi geniş halk kitlelerini ilgilendiren ürün gruplarından oluşan ihtisas fuarları bütünü haline gelmiştir.

Bugün İzmir Enternasyonal Fuarı'nın açılışına 50 ülkeden bakan düzeyinde katılımın sağlanması da İzmir Enternasyonal Fuarı’nın başarısını kanıtlamaktadır.1947 yılında İzmir Enternasyonal Fuarı, Dünya Fuarlar Birliği (UFİ)' ne üye olmuş, 1992 yılında da, İZFAŞ , UFİ Yönetim Kurulu Üyeliğine seçilmiştir.

KÜBA İZMİR ENTERNASYONAL FUARI’NDA ŞEREF KONUĞU

Küba, 77. si gerçekleştirilen 2008 İzmir Enternasyonal Fuarına Şeref Konuğu ülke olarak katılıyor. 1993"den bugüne değin katılan Küba fuarda bu kez 25"e yakın işadamı ve yetkiliyle bulunuyor. danın, Latin Amerika"nın diğer pazarlarına erişim kapısını teşkil ettiği düşünülerek, ikili ekonomik ilişkiler Türk ve Kübalı yetkililerce çok büyük önemle değerlendiriliyor.

2007’de Türkiye Devlet İstatistik Enstitüsü"nün rakamlarına göre, ikili ticaret hacmi 33,6 milyon dolara erişti, bu rakam 1996"da elde edilen 10,1 milyon dolarlık tarihi rekorun ve 2006 rakamlarının 3 katı anlamına geliyor.

Fuarda yer alan Kübalı şirketler arasında, meşhur Küba purosu ihracatçısı Habanos S. A., leziz rom ihracatçısı Havana Club International bulunuyor, her ikisi de Türkiye"deki distribütörlerince temsil ediliyor. Ayrıca fuarda, Havana şehrinin bilim merkezlerinden bir heyet, ecza ve kozmetik endüstrileri için ince alkol ihracatçısı Alfiscsa şirketi ve bira üreticisi Bucanero ihracat firmaları, tropikal meyvesuları ihracatçısı Rio Zaza Gıda firması, ayrıca bal ve çekilmiş ve kavrulmuş kahve ihracatçısı Cubaexport firması gibi Kübalı ihracat firmalarından geniş bir grubun temsil edileceği Küba İhracatı Geliştirme Merkezi (CEPEC) de yer alıyor. Aynı şekilde, Tecnotex, Maquimport ve Havana Şehir Tarihçisi ticari ofisleri gibi Türk ihracatçılarının ve sanayicilerinin sundukları olanakları yakından tanımak isteyen Kübalı ithalat şirketlerinden bazıları da katılımcı heyet içerisinde yer alıyor.

Küba Dış Ticaret Birinci Bakan Yardımcısı Antonio Carricarte Carmona, Kübalı heyete başkanlık ediyor. Resmi heyette, Dış Ticaret Bakanlığı Ticari Siyaset Daire Başkanı Felix Loaces, Küba Büyükelçisi Ernesto Gomez Abascal ve Ticaret Müsteşarı Jorge Crespo da bulunuyor.

Stadı Biz Yıkıyoruz!

Bursaspor taraftarları, kurdukları "http://www.stadibizyikiyoruz.com/" adlı internet sitesinde, yönetim ve Bursaspor"u yönetenlere veryansın etti. Taraftarlar, sitede denek olduklarını iddia ederek, stat konusunda hep kandırıldıklarını ileri sürdüler. Artık sabırlarının kalmadığını belirten Bursaspor taraftarları, sıkıntılarını sitede dile getirmeye şöyle devam ediyor: "Denek olmaktan çıkıp tepki veren değişik bir ruh haline bürünüyoruz. Beyefendilerin sürekli aklından çıkıp duran stadı yeniden hatırlarına sokmak için kazmamızı küreğimizi alıp stadı yeniden yerine en güzel şekliyle yapılması için ilk adımı olsun diye "Biz Yıkıyoruz!" İçinde her maç en az 5 kere "Gooool!" diye bağıramasak da her gelen rakibi yıkamasak da tek ses olup adam gibi tezahürat yapamasak da içinde kupaları dolaştıran oyunculara bakamasak da yeni stadı yerine hemen istiyoruz! Sizin ilk kazmayı vuracağınız yok, o zaman "Biz yıkıyoruz!"

Encabezamiento 11



Milan Baros Galatasaray'da

Galatasaray, Olympique Lyon'un ve Çek Cumhuriyeti Milli Takımı'nın forvet oyuncusu Milan Baros'la 3 yıllık sözleşme imzaladı. Galatasaray yöneticisi Haldun Üstünel, Lyon ile yapılan bonservis konusundaki görüşmelerin olumlu sonuçlandığını ve yıldız oyuncu ile 3 yıllık sözleşme imzaladıklarını açıkladı.

Milan Baros'un, Perşembe günü İstanbul'a geleceği bildirildi.

MILAN BAROS KİMDİR?
Milan Baros, 28 Ekim 1981'de Çek Cumhuriyeti'nin Ostrava kentinde doğdu. Futbola 1987 yılında FC Vigantice takımında başladı. 1993 senesinde geçtiği Banik Ostrava takımında ilk kez profesyonel oldu. 2002 yılında Liverpool'a transfer olan Baros, 2003 - 2004 sezonunda yaşadığı talihisiz sakatlıktan sonra 6 ay sahalardan uzak kaldı.

Baros, asıl patlamasını ise EURO 2004'te yaptı. Çek Cumhuriyeti forması altında harika bir performans sergileyen Milan Baros, attığı 5 golle EURO 2004'ün gol kralı oldu ve altın ayakkabının sahibi oldu.2005 senesinin Ağustos ayında Aston Villa ile 6.5 milyon avro'luk mukavele imzalayan Baros, bir sezon sonra John Carew ile takas olarak Lyon'a transfer oldu. 18 nisan 2007'de yapılan Rennes maçında karşı takım oyuncusu Stephane Mbia'ya yaptığı ırkçı hareketler sonrası büyük tepki topladı. 1 Kasım 2007'de Ferrari F430 ile 271 km/s hızla radara yakalanan futbolcu tutuklandı.

24 Ağustos 2008 Pazar

Ya Basta!


Finir avec le manque d'avenir
Découdre avec le quotidien
Ne plus accepter de subir
Rassembler les soutiens
Ils sont prêts au grand sacrifice
Leur vie doit avoir une valeur
L'infernale jungle dominatrice
Ouvre ses portes aux futurs vainqueurs

San Cristobal de Las Casas
Enfin reprise par les tiens
Une lueur brille dans le Chiapas
La dignité pour les indiens
Mourir n'est pas philosophie
Le triste sang des indigènes
Nourrit le fleuve de la survie
Le terme de 500 ans de haine

EZLN, el pueblo armado
EZLN, jamas sera vincido
EZLN le peuple armé
EZLN le peuple libéré

Ni marxistes ni même léninistes
Une reconquête pour leurs terres
C'est le retour des zapatistes
Lancés sur les voies de la guerre
Le Mexique fier de son passé
Oublie 80 ans de drames
Enfante des milliers d'insurgés
Le nord comme le sud s'enflamment

Après des siècles d'esclavage
Ces indiens ont rejoint la lutte
Entraînés dans les marécages
La victoire s'impose comme seul but
Se mêlant avec la nature
Patrouillant l'arme à la main
La lutte des anonymes perdure
Bientôt les nouveaux lendemains

Zappata vive
La lucha sigue

Marsilya'da Yas


Marsilya taraftarlarının kara günü: Fransa Ligi'nin önemli takımlarından, Galatasaray'ın eski teknik direktörü Eric Gerets'in çalıştırdığı Marsilya’nın dün akşam Le Havre ile deplasmanda oynadığı lig maçını izlemek için yola çıkan MTP (Marseille Trop Puissant) taraftar kafilesi kaza şoku ile sarsıldı. Sabah 07.45 sıralarında A6 otobanı üzerinde meydana gelen kazada taraftarları taşıyan otobüsün bir köprünün korkuluklarına çarpması sonucu iki taraftar hayatını kaybetti 15 kişi de yaralandı. Yaralı taraftarlardan üçünün durumunun ağır olduğu öğrenildi.

Encabezamiento 10



Chelsea'de istediği ortamı ve havayı bulamayan Ukraynalı Andriy Shevchenko, Çizme'ye geri döndü.

Dinamo Kiev'de yıldızı parladıktan sonra İtalyan devi AC Milan'a transfer olan ve burada birçok başarıya imza atan Ukraynalı Andriy Shevchenko buradan, rekor bir bonservis ücretiyle ünlü milyarder Roman Abrahamoviç'in takımı Chelsea'ye transfer olmuştu.

Chelsea'de, dönemin antrenörü Jose Mourinho'yla yıldızı bir türlü barışmayan "Sheva" lakaplı golcü oyuncu yedek kulübesine aşina olmuş ve İngiltere'de mutlu olmadığını ve "evim" diye hitap ettiği İtalya'ya dönmek istediğini her fırsatta dile getirmişti. Bunun üzerine forvet hattında Shevchenko'nun gidişinden sonra oluşan boşluğu bir türlü dolduramayan AC Milan kulübün 3 aydan beri süren girişimleri dün sonuç verdi ve Sheva yeniden Milan'lı oldu. Andriy Shevchenko yaptığı basın toplatısında: " Gerçekten çok mutluyum. Uzun bir süreç oldu ama, bu görüşmelerin pozitif sonuçlanacağını umuyordum ve öyle de oldu. Açıkçası benim açımdan Şampiyonlar Ligi'ni kazanmak kadar güzel bir şey bu. Bazı karışıklıklar oldu ama şimdi hepsi çözüme ulaştığı için çok sevinçliyim." açıklamasını yaptı.

Milan kulübünün resmi kanallarından yapılan açıklamada Ukraynalı'nın yarın sağlık kontrolünden geçeceği ve öğlen saatlerinde kulüp binasında resmi sözleşmeye imza atacağı belirtilirken, oyuncuya ne kadar ödeme yapılacağı ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı.


Lig şampiyonu ile kupa şampiyonu Süper Kupa maçı için San Siro'da Türkiye saatiyle21:45'de.


Milan teknik direktörü Carlos Ancelotti İtalya Süper Kupası’nı Roma’nın kazanmasını istediğini söyledi.Ancelotti Roma’nın galip gelmesi için iki nedene sahip.

İlk olarak 1979’dan 1987’ye kadar 8 yıl Roma’da futbol oynadı. İkinci olarak ise şu anda İnter’in en büyük rakibinin teknik direktörü.

Konu hakkında konuşan Ancelotti “Süper Kupa maçının favorisi olmaz. İnter’in ofansı çok güçlü ve defansları da kötü değil. Roma ise Francesco Totti ve Julio Baptista’nın kadroya girmesiyle daha iyi olacaktır. Doğal olarak Roma’nın galip gelmesini istiyorum” dedi.

Milan Serie A’daki açılış maçına önümüzdeki hafta Bologna karşısında çıkacak. Son transfer Shevchenko ile birlikte Zambrotta, Flamini ve Ronaldinho’nun performansları merak konusu.

F.Bahçe'yi sıcak çarptı


Sıcak bahane, uyumsuzluk şahane! Aragones’in işi var, İspanya’da altın tepsiyle kendisine sunulan ‘hırs’tan ve hücem presten yeni futbolcularında eser yok. Kısa sürede düzelme olmazsa görüntü çok hoş olmaz.
Colin Kazım alıyor başını gidiyor, dört adamın arasında varyetede. Gökhan Gönül defansın dibinde. Roberto Carlos ellerini açıyor çaresizce Uğur Boral’a! İlk 45’te 4 top kaybı var bu koordinasyonsuzluktan Boral’ın. Sağ kanat uyumsuz, sol kanat uyumsuz. Kaldı tek kanatlı Güiza. Acaba diyorum, Fenerbahçeliler maç öncesi “küşneme” mi yedi de rehavet bastı. Çünkü Antepli futbolcular gayet koşar vaziyette.
10’da Murat Ceylan’ın direğe nişanladığı top Erman Özgür’ün önünde kaldı ama O da iyi vuramadı. Arkasından 29’da Beto, 30’da Yozgatlı’nın sert şutları Volkan’da kaldı. İlk yarı iki tane de tehlikeye dönüşmeyen pozisyonu var ki Nurullah Sağlam’ın takımının, karşısında Fenerbahçe pozisyonsuzdu. Hücum ve pres için kenarda yırtınan Aragones’i tek anlayan Güiza’ydı ki, hiç durmadan arkadaşlarını ileri çağırıp durdu. Ve Fenerbahçe, Aragones’i sadece ilk 10 dakika içinde başarıyla uyguladığı iki preste mutlu edebildi.
54’te Aragones iki kanadın etkisizlerini, yani Uğur ve Colin’i aldı oyundan. İspanyol hocanın bu erken müdahaleleri takım üzerinde etkili olur umudu da boşa gitti. Burak Yılmaz sağ kanada yerleşirken, Semih de Güiza’ya destek kuvvet geldi. 71’de de maçın başından beri tek olumlu hareket yapamayarak herkesi şaşkına döndüren Gökhan Gönül kenara çekildi. Milli takım yorgunluğu mu acaba Gökhan’ınki!
Güiza egoistlik yapmadı ama
60’ta Alex, Fenerbahçe yarı sahasından verdiği mükemmel pasla Güiza’yı kaleciyle karşı karşıya bıraktı, İspanyol golcünün egoistlik yapmak istememesi ve topu Burak’a çıkarması talihsizceydi. Bir de 62’de düşürülmesi biraz penaltı kokuyordu.
Top Antep’teyken Sarı-Lacivertli takımın geneline baktığınız zaman hareketli olan futbolcu bulamıyorsunuz.
Tam bu satırları yazarken de Tabata, o bir türlü yerini bulmayan şutlarından bir tanesini attı 35 metreden ve 80’de tribünleri havaya kaldırdı: 1-0. 87’de Deumi boş pozisyonu değerlendirse fark 2’ye çıkacaktı.
Ne Partizan mı, Şampiyonlar Ligi mi dediniz? Aragones’in eve de iş götürmesi gerekiyor galiba!
Cüneyt Karakaya

G.Saray 4-1 Denizlispor

2008-2009 sezonu Turkcell Süper Lig açılış karşılaşmasında son şampiyon Galatasarayımız, Ali Sami Yen Stadı'nda Denizlispor'u 4-1 mağlup etti. Galatasarayımızın gollerini 35. dakikada Kewell, 77. dakikada Hakan Balta ve 85. dakikada Barış ve 90. dakikada Lincoln kaydetti. Denizlispor'un tek sayısı 45. dakikada Fatih'den geldi. Denizlispor'da 47. dakikada Murat Karakoç ikinci sarı karttan kırmızı kart görerek oyun dışında kaldı.

Lincoln vurdu kaleci izledi

Galatasarayımız sezonun ilk karşılaşmasında taraftarımızın da desteğiyle maça etkili başladı. İlk tehlikeli atağımız Lincol'ün 14. dakikada kullandığı serbest vuruştan geldi. Usta ayağın vurduğu top üst direğe çarparak auta çıktı.

Süper Ligin ilk golü Süper yıldızımız Kewell'dan...

Süper Kupa mücadelesinde oyuna girer girmez attığı golle takımımıza kupayı getiren Harry Kewell bu sefer sahneye Ali Sami Yen'de çıktı. Maçın 35. dakikasında Hasan Şaş'ın sağ kanattan kestiği ortada arka direkte kendini unutturan Kewell topu düzgün bir vuruşla ağlara gönderdi.

Denizli'nin golü ofsayt

Ali Sami Yen'deki herkes ilk yarının bu şekilde biteceğini düşünürken karşılaşmanın hakemi Kamil Abitoğlu çok yanlış bir kararara imza attı. 45. dakikada bariz ofsaytı görmeyerek Denizlispor Fatih ile eşitliği yakaladı ve karşılaşmanın ilk yarısı 1-1 beraberlikle sonuçlandı.

2. yarıya etkili başladık

Galatasarıyımız ikinci yarıya çok etkili başladı. 47. dakikada Lincoln'e arkadan yaptığı müdahale sonucu yer düşüren Murat Karakoç 2. sarı kartını görerek Denizlispor'u 10 kişi bıraktı. Bu dakikadan sonra rakip yarı sahada baskısını daha da arttıran Galatasarayımız Mehmet Topal, Nonda ve Kewell ile önemli ataklar yakaladı. 64. dakikada Mehmet Topal'ın şutu direkte patladı.

Ve Hakan Balta...

Galatasarayımız aradığı golü Hakan Balta ile buldu. Kornerde ceza sahası içinde seken topa Hakan Balta çok iyi ve isabetli vurarak Galatasarıyımızı tekrardan öne geçirdi. 2-1.

Barış rahatlattı

Galatatasarıyımızı rahatlatan gol 85. dakikada Barış'tan geldi. Sol kanattan ceza sahasına yapılan ortada Barış'ın kafa golüyle Galatasarıyımız farkı ikiye çıkardı. Karşılaşma böyle bitti derken 90+4'te yıldız oyuncumuz Lincoln son noktayı koydu ve maçın skorunu belirledi:4-1

Galatasarıyımız bu skorla Süper Lig'e harika bir başlangıç yapmış oldu...

MAÇTAN DAKİKALAR (İLK YARI)
5. dakikada Lincoln, sol çaprazdan ceza sahasına girip, Kratochvil'den sıyrıldıktan sonra sert vurdu, top az farkla yandan auta çıktı.
12. dakikada Galatasaray'ın atağında Lincoln'ün ceza yayı önünden sert vuruşunda kaleci Cenk, topu çeldi. Devam eden atakta, Hasan Şaş'ın sağ kanattan ortasında defansın uzaklaştıramadığı topa Kewell'in müsait pozisyonda sol ayağıyla vurdu, meşin yuvarlak üstten auta çıktı.
14. dakikada Mehmet Topal'ın düşürülmesiyle kazanılan serbest vuruşu kullanan Lincoln'ün vuruşunda top üst direğe çarparak auta gitti.
17. dakikada Denizlispor'da Çağlar'ın uzaktan sert şutunda, top üst direğe çarparak dışarı çıktı.
22. dakikada Hasan Şaş'ın sağdan ortasında ceza sahası içinde Kewell kafayla vurdu, top üstten dışarı çıktı.
24. dakikada Hasan Şaş'ın sağdan ortasında Kratochvil'den seken top ceza sahası içinde Nonda'nın önünde kaldı. Nonda'dan önce araya giren Süleyman, tehlikeyi uzaklaştırdı.
33. dakikada Lincoln'ün sağdan kullandığı kornerde arka direkte iyi yükselen Mehmet Topal'ın kafa vuruşunda top, yandan auta çıktı.
35. dakikada sağdan gelişen Galatasaray atağında Sabri'nin pasıyla topla buluşan Hasan Şaş'ın uzak direğe doğru yaptığı ortayı iyi takip eden Kewell, gelişine bir vuruşla topu ağlara gönderdi. 1-0
43. dakikada Kewell'in ortasında ceza sahası sağ çaprazında topla buluşan Nonda, topu kontrol ettikten sonra sert vurdu. Kaleci Cenk, yatarak topa sahip oldu.
44. dakikada Denizlispor'un soldan kullandığı kornerde, Servet'in kafayla uzaklaştırdığı topu, Çağlar kafayla tekrar ceza sahasına gönderdi. Fatih Yiğen, Galatasaray defansının ofsayt düşüncesiyle durakladığı anda boş pozisyonda topu kafayla ağlara gönderdi ve eşitliği sağladı. 1-1
45+1'de Çağlar'ın sağ kanattan ceza sahasına ortasında Braga'nın gelişine vuruşunda top, yandan auta gitti.

MAÇTAN DAKİKALAR(2. YARI)

49. dakikada sağdan Lincoln'ün kullandığı korner sonrası ceza sahası içinde iyi yükselen Meira'nın kafa şutunda, top yandan az farkla auta gitti.
63. dakikada Mehmet Topal'ın ceza sahası dışından sert şutunda, top yan direğe çarparak tekrar oyuna döndü.
66. dakikada Lincoln'ün soldan kullandığı korner vuruşu sonrası kaleye yönelen topu kaleci Cenk son anda tokatlayarak tehlikeyi önledi.
72. dakikada Arda'nın soldan ortasında kaleci Cenk ile Yaser'in mücadelesinde top yükselirken, Servet'in kafa vuruşunda ise meşin yuvarlak üst ağlarda kaldı.
74. dakikada Lincoln'ün ara pasıyla Denizlispor defansının arkasına sarkan Nonda'nın sağ çaprazdan vuruşunda, kaleci Cenk uzanarak meşin yuvarlağın sahibi oldu.
76. dakikada Galatasaray, Denizlispor karşısında 2-1 öne geçmeyi başardı. Lincoln'ün soldan kullandığı korner sonrası kaleci Cenk topu yumuklarken, ceza yayı içinde Hakan Balta gelişine şık bir vuruşla meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu: 2-1.
82. dakikada ceza sahası önünde Barış oldukça sert bir vuruş yaparken, kaleci Cenk'ten seken topu defansta Çağlar kornere atarak tehlikeyi uzaklaştırdı.
84. dakikada Galatasaray, Denizlispor karşısında farkı 2'ye çıkardı. Lincoln'ün soldan kullandığı kornerde kale önünde Barış topu kafayla filelere gönderdi: 3-1.
90. dakikada Galatasaray skoru 4-1 yaptı. Arda'nın soldan ortaladığı topu arka direkte Barış, göğsüyle Lincoln'ün önüne indirirken, bu oyuncunun vuruşunda defansta

Stat: Ali Sami Yen
Hakemler:Mustafa Kamil Abitoğlu , Baki Tuncay Akkın , Nihat Mızrak
Galatasaray: Aykut , Sabri (Dk. 57 Barış ), Meira , Servet , Hakan Balta , Hasan (Dk. 46 Arda ), Ayhan , Mehmet Topal (Dk. 67 Yaser ), Kewell , Lincoln ,Nonda

Denizlispor: Cenk , Süleyman , Kratochvil , Couto , Tomas Abraham , Fatih , Braga (Dk. 85 Ali ), Çağlar , Murat , İsmail (Dk. 50 Güray ) (Dk. 90 Sinan), Roberts Goller: Dk. 36 Kewell, Dk. 76 Hakan Balta, Dk. 84 Barış, Dk. 90 Lincoln (Galatasaray), Dk. 45 Fatih (Denizlispor) Kırmızı Kart: Dk. 47 Murat (Denizlispor) Sarı Kartlar: Dk. 30 Murat, Dk. 75 Güray (Denizlispor)

Kaynak: Webaslan ve AA

4 gol 4 sakat!

Lige 4 gollü Denizlispor galibiyeti ile giren Galatasaray'da sakatlıklar can sıkıyor. Denizlispor maçında sol kasık adalesinden sakatlanan Sabri'nin durumunun çekilecek MR'dan sonra belli olacağı bildirilirken, Harry Kewell, Hasan Şaş ve Nonda'nın da çeşitli sakatlıklar yaşadıkları belirtildi.

Kulübün internet sitesinde yapılan açıklamada, Sabri'nin sol kasık adale grubundan sakatlandığı, tedavisine statta soyunma odasında başlandığı ve yarın çekilecek MR'ın ardından durumunun tekrar değerlendirileceği ifade edildi.

Maçın son bölümünde kramp sorunu yaşayan Harry Kewell'in ilk muayenesinde önemli bir bulguya rastlanmadığı, Hasan Şaş'ın şiddetli bel ağrısı nedeniyle ikinci yarıya devam edemediği, maçın ikinci yarısının ortalarında sol ayak bileğine darbe alan Nonda'nın da tedavisine başlandığı bildirildi.

Blog Widget by LinkWithin