31 Ağustos 2008 Pazar

Bir Güney Tribünü Hikayesi

1977 yılına kadar, roma fanatiklerinin yer aldığı güney tribünü (curva sud), çok sayıda küçük ve birbirinden bağımsız grubu barındırıyor, haliyle her grup kendi borusunu öttürmeye çalışıyordu.

09 ocak 1977de oynanan roma-sampdoria maçı, çok şeyin başlangıcı oldu. GUERRIGLIERI DELLA CURVA SUD, FEDAYN, PANTHERE, BOYS ve FOSSA DEI LU PI grupları bir araya gelip yeni bir oluşumun ilk adımını attılar. CUCS. yani, COMMANDO ULTRA CURVA SUD.

artık roma tribünleri tek bir vücut olmuştu. 1977 yılından 1987ye kadar, CUCS, tüm italyaya, hatta tüm dünyaya bir takımın nasıl desteklenmesi gerektiğini, taraftarlığın ne demek olduğunu öğretti.

bu güç, güney tribününe kattıklarının yanı sıra, as roma takımına da çok şey kazandırdı, en son ve yegâne şampiyonluğunu 1942 yılında kazanabilen as roma, bu on yıllık sürece 1 italya şampiyonluğu (1983) ve 4 italya kupası (1980, 1981, 1984 ve 1986) sığdırdı, kuzey italya ittifakına (juve-milan-inter) rağmen...

bu süreç, 1987 yazında, ss laziodan alınan manfredonianın gelişiyle birlikte sarsıntıya uğradı.

bu arada bir parantez açıp ss lazio ve as roma takımlarının, başkent roma şehrinin takımları olduğunu ve aralarının hiç iyi olmadığını, galatasaray-fenerbahçe rekabetinin bu rekabetin yanında, amiyane tabirle solda sıfır kaldığını da hatırlatalım.

güney tribününü domine eden ve o dönemde tüm romanın gururu olan CUCS, başkan violaya, lazio forması altında roma taraftarları için kötü sözler sarf eden manfredoniayı kendi takımlarında istemediklerini defalarca söyledi, üstüne üstlük manfredonia, lazio taraftarlarınca bile maç satmakla itham edilen, bu yüzden lazio tribünlerince kınanan bir futbolcudur.

bütün protestolara rağmen, manfredonia, laziodan romaya transfer olur.

CUCS, transferin ardından kendi içinde bir ikilem yaşar, manfredonia gibi bir futbolcunun, as roma forması giymesini içine sindiremeyen radikal bir kesim grup, tribünlere G.A.M. (GRUPPO ANTI MANFREDONİA) pankartını asar. başka bir grup ise daha farklı düşünmektedir, her ne kadar bu futbolcu manfredonia da olsa, artık as roma forması taşımaktadır ve her maç ısrarla ıslıklanması doğru değildir.

CUCS-GAM, manfredonia karşıtı gösterilerine daha hazırlık maçları esnasında başlamış, ligin başlaması ile birlikte dozajını artırmıştır.

21 eylül 1987de oynanan roma-genoa kupa maçı esnasında, CUCS-GAM, tribünlerde bir pankart açar. uygunsuz adam, o formayı üzerinden çıkart ya da bizdeki formatıyla roma forması sana yakışmaz.

sonuç çok acı olur. yüzlerce taraftar güney tribününde birbirine girer, iki taraftar bıçaklanır.

o günden sonra roma tribünleri hızla kan kaybeder. CUCS çatısı altında toplanan bir sürü grup tekrar eski yerlerine ve kalıplarına çekilir.

bu gruplardan birisi olan FEDAYN, bu tarihten sonra hiçbir organizasyona ve hatta tezahüratlara katılmaz, hep kendi başına tezahüratlar yapar.

bir diğer grup BOYS, zaten artık kendi adına olan pankartı güney tribününe asmaktadır.

artık ne yapılsa çok geçtir, zira bölünme bir kez başlamıştır.

CUCS-GAMın içinde yeralan ve diğer grupları ultra hareketine ihanet etmekle suçlayan bir grup taraftar, diğer gruplarla olan köprüleri yakacak ve kendi gruplarını kuracaklardır, OPPOSTA FAZIONE.

roma tribünlerinin dağınıklığı yıllarca devam etti. enteresandır, bu dönemde, 1991 yılında alınmış olan italya kupası dışında, sportif bir başarı da gelmedi.

roma tribünlerini, bu dönemde, VECHIO CUCS, BOYS, FEDAYN, LA VECHIA GUARDIA, OPPOSTA FAZIONE, XXI APRILE 753 AC, vb... birçok grup temsil etti. ama curva sud, hep başıboş ve dağınık kaldı.

taaaa ki 1990lı yılların sonuna kadar... bu dağınıklığın, as roma takımından ve onun yansıması olan güney tribününden neler götürdüğünü fark eden bir grup taraftar, yine yeni bir oluşuma imza attılar. AS ROMA ULTRAS.

SAG (SQUADRE DAZIONE GIALLOROSSE), MODS ve bir kısım FEDAYN üyesi bir araya gelip 1996 yılında AS ROMA ULTRASı kurdu. 1999 yılında, OPPOSTA FAZIONE, FEGATI SPAPPOLATI ASR, LA VECHIA GUARDIAnın katılması ile daha da büyüdü, bugün güney tribününün bir sahibi var, artık önceki yıllarda olduğu gibi başı boş değil.

bu birleşmede, tabii ki roma şehrinin takımları olan as roma ve ss lazionun finansman olarak güçlenmesi ve artık kuzey italya ittifakının hegemonyasını yıkmak istemesi, ezeli rakip lazionun gerek sportif başarı anlamında, gerekse tribün anlamında (lazio tribünlerini yıllardır IRRIDUCIBILI grubu neredeyse tek başına başarı ile temsil etmekte) romayı geçmeye başlaması da etken olmuştur.

takımın güçlenmesi ve güney tribünündeki bu yeni hava ile birlikte, as roma, 2001 yılında (tam 18 sene aradan sonra) tekrar şampiyonluğa koşar, bugünlerde güney tribününde, başı çeken AS ROMA ULTRAS dışında birçok irili-ufaklı grup bulunmaktadır, en önemlileri;

FEDAYIM: 1972 yılında güney tribününde kuruldu. Bu grubun 1970'li yıllardaki sloganı, "sarı-kırmızı olmayan her şeyin imha edilmesi" üzerineydi. 1977 yılında CUCS'un oluşumuna katıldı. 1987 yılındaki ayrılıktan sonra 1992 yılında tekrar toparlandı. 1996 yılında bir grup üyesi AS ROMA ULTRAS'ın kuruluşuna katıldı.

XXI APRILE 753 AC: 1992 yılında CUCS ESQUILINO (esquilino, roma'nın bir semti) ve CENTURIONI gruplarının bir araya gelmesi ile kuruldu. Grubun adını koymakta zorlanan üyeler, en sonunda bir isim buldular: 21 eylül 753. bir gruba, hem de roma'lı olmakla övünen bir gruba, roma şehrinin kuruluş tarihinden daha güzel bir isim verilemezdi herhalde.

BOYS: 1972 yılında, kuzey tribününde kuruldu. 1977 yılında, güney tribününe geldi ve CUCSun oluşumuna katıldı. 1984 yılında CUCStan ayrıldı.

ayrıca, genelde 20-30 kişiden oluşan ORGOGLIO CAPITOLINO, LUPI, SAN LORENZO PRIMAVELLE, ORGOGLIO ROMANO vb. gruplar, güney tribününde ve hemen yan tribün olan distinti tribününde yer alıyorlar.

bu arada, artık kuzey tribünü de boş değil, orada da, ASR CLAN (benim favori gruplarımdan, 19 nisan 1998 tarihinde kuruldu), BFR, GLADIATORI, vb. gruplar, as roma takımını en iyi şekilde desteklemeye devam ediyorlar.

güney tribününü, komple kale arkası gibi düşünmemek lazım, korner direkleri hizasındaki yüksek cam bölmelerle ayrılmış olan bir kesim (hani bursanın radikal grubunun bulunduğu yer), distinti tribünü olarak adlandırılmaktadır, buradaki seyirciler, genelde oturarak maç izlerler, ataklarda ve önemli pozisyonlarda ayağa kalkarlar, curva sud kadar olmasa da, takımlarını desteklerler, güney tribünü (curva sud) denen kısım ise, tam da kalenin arkasındaki kesimdir.

romanın fanatikleri buradadır. Bu tribünün biletlerinin tamamı sene başında kombine olarak satılmaktadır, dolayısıyla tüm grupların tribün içindeki yerleri bellidir, buradaki fanatikler 90 dakika boyunca ayakta tezahürat yaparlar, tezahüratlar bizdeki gibi öyle 5-10 dakika sürmez, devamlı aynı şeyi söyleyip stadio olimpicodaki insanları uyutmaya çalışmazlar, kısa süreli (en uzunu 30 saniye sürer dersem, çok mu şaşırırsınız?) ve coşkulu tezahüratlar tercih edilir, sık sık tezahüratlar değiştirilir, böylece diğer tribünlerdeki seyircilerin katılımı da sağlanmış olur. tüm gruplar, kendi adlarına yaptırdıkları materyalleri (atkı, t-shirt, fanzine, vb.) güney tribününün koridorlarında satarlar.

curva sudda yer alan grupların arası oldukça iyidir, büyük maçlarda, hazırlıklar birkaç hafta önceden başlar, önce neler yapılacağına karar verilir, kararı, bu aralar güney tribününü sürükleyen ASR ROMA ULTRAS ve FEDAYIM gruplarının üyeleri almaktadır, öteki gruplar, yeteri kadar güç ve dolayısıyla söz hakkına sahip olmadıkları için, verilen karara ortak olurlar, sadece, içlerinden BOYS grubu, bazen kendi başına bir şeyler yapar.

derbi maçlarında, yani lazioya karşı verilecek mücadele öncesinde, hazırlıklar, en az 1 ay önceden başlar, hangi koreografinin yapılacağına maksimum 10 kişi karar verir, sonra, bu koreografinin nerede yapılacağı ve maliyet tespit edilir, finansman, satılan materyallerden, o da yetmezse cepten sağlanır, son bir haftaya gelindiğinde, yaklaşık 50-60 kişi, sabah 10dan akşam lle kadar çalışmaktadır, maç günü, bizdeki gibi erkenden stada girilir, o gün yapılacak koreografi, curva sud�un koridorlarında prova edilir, koreografinin zamanlaması önemlidir, genelde, takım son kez sahaya çıktığında, serenomiden hemen önce tercih edilir, ne yapılması gerektiği (yani ne zaman neyin kaldırılacağı vs...), tribünün ön saflarında yer alan ve ellerinde megafonlar bulunan grup liderleri tarafından söylenir, derbi maçlarında, bazen her şey istendiği gibi gitmeyebilir, zira o anda, güney tribünündeki taraftarlar alt alta, üst üstedir, deyim yerindeyse, iğne atsan yere düşmez bir kalabalık vardır, ama genelde, yüzlerinin akıyla çıkarlar.

gerek romanın güney tribününde, gerekse italyanın başka tribünlerindeki gruplar, maddî bir çıkar gözetmezler, maddi bir bağımlılığın ultra kültürlerine uymadığını, bunun özgürlüklerini kısıtlayacağını düşünürler, tüm gelir kaynakları, satılan materyallerdir, yetmeyen durumlarda, üyeler kendi ceplerinden harcama yaparlar.

tüm dünyada olduğu gibi, romanın fanatikleri de kale arkasında kümelenmektedir. bunun temelde iki büyük faydasını görmekteyim;

1. maalesef bizim toplumumuzda, insanlar gelir seviyelerine göre sınıflandırılmaktadır, stadlarda da benzer şekilde, parası çok olan numaralıya, daha az olan kapalıya, az olan yada hiç olmayan kale arkasına gitmek zorunda bırakılmaktadır, bu da, futbolun birleştiriciliğine darbe indirmektedir, halbuki dünyada, kale arkasına giden insanlar, toplumdaki statülerini 90 dakika da olsa bir kenara bırakmakta, tek bir bayrak altında birleşebilmektedir.

2. bizdeki stadlarda, taraftarların bölünmüşlüğü sonucu koordinasyon tam olarak sağlanamadığından, numaralı ayrı telden, kapalı başka bir telden, kale arkaları daha ayrı bir telden çalmaktadır, bu da taraftarın sesinin tek bir ağızdan, ama yüksek volumede çıkmasını engellemektedir.

biz, türkiyedeki tribün grupları, henüz bu ayırımı, yani taraftarım diyen herkesin tek bir mekânda buluşmasını sağlayamadık, her şeye rağmen, ülkemizde de, kale arkasını mesken edinen birkaç tribün mevcut, en iyileri ise, bursa (radikal ve teksas grupları), antalya (07 gençlik) ve ankaragücü (gecekondu).

darısı diğer tribünlere.
not: bu yazıyı beni ve eşimi romada en iyi şekilde ağırlayan, o muhteşem CURVA SUDun havasını teneffüs etmemizi sağlayan, AS ROMA ULTRAS grubunun kafa adamlarından sevgili LORENZOya ithaf ediyorum. GRAZIE LORENZO.

Tribün Dergi Sayı 3 - Kasım 2001
ilker taşlıyurt

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin