29 Haziran 2008 Pazar

CAMPEONES de Europa! ESPANAAAA!!! So seh’n Sieger aus!“ (Galip böyle görünür)



Futbolda Avrupa’nın en büyüğü İspanya oldu. İspanyollar 44 yıllık önce makuz talihini ardından da Dünya futbolunda turnuva takımı olarak bilinen Almanya’yı en yaşlı teknik adamın genç ama klas ayaklarıyla mağlup etti.

Karşılaşmanın her iki yarısının ilk 15 dakikası hariç İspanyolların orta sahadaki sihirli ayakları saman alevi gibi parlayan Alman üstünlüğünü önce pozisyon vermeden durdurdu. Ardından da özellikle ikinci yarıda pas organizasyonu ile Almanların adeta başını döndürdü. Bunun sonucu da üst üste pozisyonlar buldu.

İspanyollar Marchena ile geriden iyi oyun kurdular. Kısa paslaşmalarla Alman ortasahasını geçtiler. Ardından da araya atılan toplarla Friedrich, Metzelder, Mertesacker ve Lahm dörtlüsüne çok zor anlar yaşattılar.

Top kullanma becerisi eksik, pas trafiğinde rakipleri kadar yetenekli olmayan Alman ön liberolar Frings ve Hitzlsperger, önlerindeki, dörtlü hucum hattını yeterince besleyemedi. Bu nedenle de Schweinsteiger ve Podolski İspanyol kalesinde pozisyon bile bulamazken, Klose’ de kaybolup gitti.

Löw’ün yenilginin faturasını kestiği ve ikinci yarıda oyundan aldığı Lahm, tıpkı Türkiye maçında olduğu gibi defansta çok aksadı. Podolski’den de yardım alamayan Lahm sonunda Torres’in golüne engel olamadı.

Ballack 10.kez ikinci oldu

Maçtan çok kısa süre öncesine kadar oynayıp oynayamayacağı belli olmayan Ballack 10. kez ikinci olmanın üzüntüsünü yaşadı. Müsabaka boyunca son derece gergin olduğu gözlenen Ballack, oyun içinde insiyatif alamadı. Yaratıcı oyuncularının azlığı nedeniyle de Almanlar duran toplarla etkili olmaya çalıştı. Ancak ya İspanyol defansına ya kaleci Casillas’a takıldılar.

İkinci yarıda Almanya'da Teknik Direktör Joachim Löw risk alıp önce Kuranyi'yi ardından da saha içinde varlığı ile yokluğu belli olmayan Klose’nin yerine Mario Gomez'i oyuna sürdü. Ancak bu kumar kalesinde daha fazla gol tehlikesi yaşamasına neden oldu. 67 de Ramos, 68 de İniesta, 81 de Senna son vuruşlarda biraz daha dikkatli olsalar tarihi bir fark olurdu.

Finalde skor 1-0 ise bunda Torres’in kafa şutunun direkten dönmesi ve şampiyonanın en yaşlı futbolcusu olan kaleci Lehmann’ın turnuva boyunca en eyi maçını çıkarmasından kaynaklandı. Lehman 33 de gelen golde „El Nino“ lakaplı Torres’in vuruşunda yapacağı fazla da bir şey yoktu.

Sonunda Almanya futbol oynamadan kaybetti. İspanyollar ise sergilediği oyunun karşılığını hak ederek aldı. Dünya futbolunun iki devinin maçında şeref tribününde bulunan Cumhurbaşkanı Horst Köhler ve Şansölye Angela Merkel üzüldü. İspanya Kralı Juan Carlos ve Başbakan José Luis Rodríguez Zapatero belki sevindi. Ama asıl kazanan futbol ve onun 23 günde yaşanan müthiş heyecanı oldu. Tabi bir de futbol oynamayı seven ve son düdüğe kadar mücadele eden Türkiyeli bir final sanırız daha keyifli olurdu.

Son söz hakeme
İtalyan hakem Roberto Rosetti, vatandaşı Pierluigi Collina’nın bıraktığı mirası, finalde iyi kullanamadı. En sonunda Torres’e gösterdiği kartın ardından İspanyol futbolcunun dev ekranda tekrara bak şeklindeki uyarısıyla komik duruma düştü.

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin