1 Temmuz 2008 Salı

Aşık Olunası Kadınlar 1

"Bana dayım Galatasaraylılığı Metin Oktay felsefesiyle öğretti. Fenerbahçe’ye giden Emre Belözoğlu gibi düşünemem. Sürünsem, hiçbir takımdan teklif almasam bile Fenerbahçe formasını giymem. Galatasaray’da şampiyonluk yaşadıktan sonra yurt dışında basketbol hayatıma devam etmek istiyorum."
Işıl Alben #10

Bu aslında geç kalınmış bir yazı gündemin fırtınası o kadar savuruyorki bazen haberleri geç koyabiliyoruz bloga.Işıl Alben Galatasaray Bayan Basketbolun 10numarası şirin sevecen tatlı diyen baktığımız Işıl öle bir röportaj vermişki biranda yüreğimizi allak bullak etti tapılası kadınlar arasında ilk sırayı aldı.Profosyenel hayat yutturmacılarına ezip geçen bu tatlı kız bizim gönlümüzdeki tahtına oturmuştur.3kuruşa geçmişini satanlara en güzel dersi Işıl Alben vermiştir.Ruhunda damarlarında dolaşan Galatasaraylılık asaletine kurban olalım Seni Seviyoruz Işıl...Aşağıda röportajdan kesitler var aslında Işıl sadece Basketbol takımımızın oyuncusu değil aynı zamanda bizim içimizden tribünden Galatasaray aşığı olduğunu öğreniyoruz Metin Oktay ruhunun nereden geldiği belli oluyor.Bu yılda kapalıda destek verecekmiş umarım karşılaşırızda saygıyla o elinden öperim Işıl Seviyoruz SENİ PRENSESİMİZSİN SEN BİZİM...
'Sürünsem de Fener'e gitmem'

Bu sözler G.Saray Bayan Basketbol Takımı'ndan Işıl Alben'e ait.
29.6.2008

"Dayım bana Metin Oktay felsefesini öğretti. Emre Belözoğlu´nun yaptığını yapmam; sürünsem bile Fenerbahçe formasını giymem!"

Doğuştan Galatasaraylı; 5 yaşından beri Ali Sami Yen Stadı’nın tribünlerinde... Sarı-Kırmızılı ekibin genç guardı Işıl Alben, FANATİK’e verdiği özel röportajda, Galatasaray’a olan tutkusunu ve ideallerini samimi şekilde dile getirdi:

* Kendimi bildim bileli Galatasaraylı’yım. Henüz 5-6 yaşımdayken dayım beni Galatasaray maçlarına, Kapalı Tribün’e götürürdü. O zamanlarda da küfür vardı ve kötü tezahüratlarda dayım kulaklarımı kapatırdı.
* Liseye kayıt yaptırırken sıkıldım ve okulda dolaşmaya başladım. Kızların basketbol antrenmanı vardı. Antrenörün yanına gittim ve oynamak istediğimi söyledim. Kısa süre takımla birlikte idmanlara çıktım, ama yine evden veto yedim. Mahalledeki abiler iyi futbol oynadığımı görünce benim Dinarsu Bayan Futbol Takımı’ndaki futbol hayatıma öncülük ettiler. Sonra ailem de futboldan daha az yıpratıcı olduğunu düşünerek basketbol hayatımın başlamasına razı oldular.
* İÜSBK’da basketbol hayatım başladı. 1998-2006 arasında İÜSBK’da oynadım ve 5 gençler şampiyonluğum var. 06-07’de Botaş’a transfer oldum. Burada da Avrupa’nın ilk 16 takımı arasına girdik. Sonra Galatasaray... Bu sezon Avrupa’da ilk 3’e girdik, bir de lig ikinciliği. Milli Takım’da da bireysel başarılarım oldu. FIBA tarafından en iyi genç değer seçildim, asist kraliçeliğim var, en iyi guard ve en değerli oyuncu ödüllerine layık görüldüm.

Marş eşliğinde sözleşme!
* Hedefim Botaş’tan sonra Avrupa’ya gitmekti. Ancak Galatasaray’dan teklif gelince neredeyse hiç düşünmeden kabul ettim. Hatta transfer görüşmesine menacerim Gözde ile arabada Galatasaray marşları dinleyerek gittik. Galatasaray’a şampiyonluk yaşamak için geldim, yaşamadan da gitmeyi düşünmüyorum.
* Bana dayım Galatasaraylılığı Metin Oktay felsefesiyle öğretti. Fenerbahçe’ye giden Emre Belözoğlu gibi düşünemem. Sürünsem, hiçbir takımdan teklif almasam bile Fenerbahçe formasını giymem. Galatasaray’da şampiyonluk yaşadıktan sonra yurt dışında basketbol hayatıma devam etmek istiyorum.
* Geçen sene Eski Açık’ta kombinem vardı. Aşağı yukarı her maça gittim. Yakın çevrem Galatasaray atkısı ve beresini giyince başka bir insan olduğumu söylüyor. Yeni sezon için Kapalı’dan kombine aldım. Yine tüm maçlara gideceğim.

Şampiyonluk benden geçer!
* Her takip ettiğim Galatasaray takımı şampiyon oldu. Tekerlekli sandalye basketbol takımı, sutopu takımının maçlarına da gittim. Gelecek sezon bizim takımın final maçında tribünde olacağım ve şampiyonluğa ulaşacağız.
* Futbol takımının tamamı müthiş, tam bir ekip çalışması var, ama bu sezonki şampiyonlukta Servet’in ayrı bir yeri var. Beni en çok üzen şey Fenerbahçe yenilgisidir.
* Takım arkadaşım Sophia’ya Galatasaray marşları öğrettim. Çok güzel söylüyor, bir de ‘yengeç dansını’ harika yapıyor!

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin