3 Temmuz 2008 Perşembe

What is Rakı ?

Mastikaydı,romandı,sakızdandı rakıydı derken kendi işimiz olan (malum bağcıyız siz akşamcıların hammadde tedarikçisiyiz hani inceden bir saygıyı hakediyoruz kanımca :) Rakıyıda esgeçmeyelim onuda tanıtalım.
Milli ve Geleneksel İçkimiz "Rakı" adının kökeni... Arapçada araki "terleten" anlamına geliyor. Araki, "Arak"tan türeyen bir sözcük. Arak ise "ter" anlamına geliyor. Bütün dünyada üretilen (çeşitli) damıtık içkilere arak adı verilir. Eski dönemlerde "rakı içene" (rakı tutkununa) "Arak-nuş" denirmiş.

Bir başka görüşe göre de, rakı sözcüğü vaktiyle iri, uzun taneli ve kalın kabuklu "Razaki" üzümünden yapılan anasonlu rakıya dayanmaktadır. Razaki sözcüğü ile rakı sözcüğünün telaffuz bakımından benzerlikler göstermesi ve rakının "Türk İçkisi" olarak tanımlanması, rakı sözcüğünün bu üzüm cinsinden geldiği ihtimalini de ortaya çıkarıyor.

İlk defa Irak'ta üretilip buradan komşu ülkelere yayılmış ve bu nedenle "Iraki" (Irak menşeli) sözcüğünden gelmiş olabileceği üzerinde duranlar da var. Bugün Irak'ta, kuru üzümden elde edilen ve anasonla aromatize edilen değişik bileşimdeki damıtık alkollü bir içkiye "Arak" denilmektedir.

Horasan doğumlu olup, Urfa ilimize bağlı Harran'da yaşamış , "Kimyanın Hipokrat'ı" olarak kabul edilen ve atomun parçalanabileceğini öngörecek kadar büyük bir bilim adamı olan Cabir Bin Hayyan'ın 13. yüzyılda yazmış olduğu 'İmbik' (El-imbik) adlı eserinde de şaraptan alkol damıtımını uzun ve detaylı olarak dile getiriyor.

Bazı kaynaklarda Çinlilerin M.Ö. 1000 yıllarında pirinçten elde ettikleri konsantre edilmiş kuvvetli bir içkiden söz edilmektedir. Orta Asya Türk boyları, en yakın komşuları olan Çinlilerden öğrendikleri konsantre tekniğini alıp, kısrak sütünden yapılan kımızdan elde edilen Kımız Rakısı "Araga"yı üretmişlerdir. Dolayısıyla bir Türk tarafından bulunan İmbikleme tekniği ile ANADOLU'da üretilen Rakı, Türklerin Milli ve Geleneksel içeceğidir. Nitekim Avrupa Konseyi İçki Eksperleri Komitesi Rakıyı "Turkish Raki" diye adlandırmıştır.
Bugün rakı üretiminde Türkiye ilk sıradadır. Almanya, Amerika ve Çin başta olmak üzere onlarca ülkeye ihraç edilmektedir.Rakının bu kadar uzun bir zamandır Türk topraklarında olması, tabiatıyla rakının bir kültür haline gelmesini sağlamıştır. Keza yurt dışından gelen misafirlerin ilk olarak rakı sofrasına oturtulmaları bundandır.


Rakı Nasıl İçilir
İçki kültürü içinde rakının ayrı bir yeri olması, içiminin diğer içkilerden farklı olmasından çok, temsil ettiği felsefeden kaynaklanıyor. Rakı kadınlar tarafından da tüketilse de temelde bir erkek içkisi olarak kabul ediliyor. Rakı, genelikle düz ve silindir şeklindeki bardakta sulandırılarak ya da susuz olarak içiliyor. Silindir uzun bardak, rakının su ile bileşimindeki beyazlanmanın keyifle izlenebilmesi için tercih ediliyor. Buz, sadece rakı sulandırıldığı zaman konuyor. Buz direkt olarak rakıya konulduğunda aroma maddelerini kristallendirerek rakının tadını bozar. Rakıyı 'sek' yani susuz içenler bir buz tabağı hazırlar. Kırılmış buz parçaları ile dolu küçük bir kaba oturtulur rakı kadehi ve kadehin çevrilmesi ile baslar raki muhabbeti.
Rakı; sek içilebileceği gibi, içine yarı yarıya su veya maden suyu ilavesiyle, ama mutlaka soğuk olarak içilir (8-10°)
Rakı içiminde kullanılan düz silindirik bardak, rakı-su bileşimindeki büyülü beyazlamanın keyifle izlenebilmesi için idealdir.
Aperatif olarak da alınabilen Rakı'nın Türk içim geleneğine uygun olarak çilingir sofrasının özgün soğuk ve sıcak mezeleriyle içilmesi,
Soğutulmuş bardağın 1/3'nin rakıyla, 2/3'sinin suyla doldurulması tavsiye edilir.

Rakı Mezeleri

Cevizli Patlıcan Salatası, Çoban Salatası, Fasulye Piyazı, Yoğurtlu Semizotu Salatası,Yoğurtlu Patlıcan Salatası, Karışık Turşu, Zeytinyağlı Lahana Sarması, , Bakla Fava, İçli PatatesKöftesi, Patlıcan musakka, Hamsili Pilav, Uskumru Dolması, Asma Yaprağında Sardalya, Yeşil Zeytinli Çörek,
Hibeş, Tarator, Şaka Şuka , Haydari, Mamzama, Arnavut Ciğeri, Humus, Karnıbahar Pane, Fırında Sarmısaklı, Domates, Ispanak Püresi, Zeytinyağlı Havuç Ezmesi, Ton Balıklı Domates Dolması, Fırında Rokfor Peyniri, Patates Köftesi, Ançuezli Kanapeler, Acı Biberli Avokado, Domates Suflesi, Domatesli Enginar, Deniz ürünlü Kanepeler, Dil, Sebze Jölesi, Yumurtalı Patates, Fırında Domates, Ançuezli Tereyağ,



Atatürk’ün rakıyla tanışması dönemin ünlü yazarı Falih Rıfkı Atay’ın Çankaya isimli eserinde aşağıdaki şekilde anlatılır:

“Genç Mustafa Kemal arkadaşları ile Beyoğlu eğlence yerlerine giderdi. İyi giyinmeyi ve yaşamayı severdi. İstanbul'a gelinceye kadar biradan başka içki kullanmamıştı. Bir gün arkadaşı Ali Fuad'la (Cebesoy) beraber Büyükada'ya gitmişler. Ne lokantada yiyip içecek, ne de otelde geceleyebilecek paraları yok. Ali Fuad bir şişe rakı, bir şişe bira, ekmek ve yemiş almış ve beraber çamlığa yürümüşler. Mustafa Kemal bir şişe birayı bitirince:
- Şimdi ne yapacağım? demiş.
İlk defa rakıyı o akşam denemiş. Başı bir hoş dönmüş. Güneş batmak üzere; sigara paketinin altına resimler çizmiş, sonra:
- Fuad, demiş, ne iyi içki imiş bu... İnsanın şair de olası geliyor.”

Görüleceği gibi Harbiye Öğrencisi Mustafa Kemal, rakıyla daha ilk tanışmasında bu içkinin hoşluğunu teslim etmiş, etkisini anlamış ve o günden sonra en çok tercih edeceği içkiyi keşfetmiştir.

Rakının hayal dünyasını hareketlendirdiğini iyi bilen Mustafa Kemal’in, Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele’nin ağır disiplin ve gerçekçilik gerektiren şartlarında içkiden uzak durduğu yakın çevresinin defalarca zikrettiği bir konudur. Atatürk hakkındaki eserlerde bu dönemde içki içildiğine dair bir veriye rastlayamıyoruz. Ancak Kurtuluş Savaşı’nın bitişinde, İzmir’in kurtuluşundan sonra Atatürk’ün rakı içtiğini görüyoruz.

Falih Rıfkı Atay’ın aktardığına göre Başkumandan Atatürk, yanında subaylar olmadan, tek başına şehri gezmeye çıkmış. Devrin ünlü oteli Kramer’e gitmiş. Otelin lokantası bir hayli kalabalıkmış. Garsonlar tek başına gördükleri Mustafa Kemal’i başta tanıyamamışlar ve yer olmadığını söylemişler. Sonra içeridekilerden biri tanıyınca, ortalığı bir telaş alıyor ve hemen Atatürk’e yer buluyorlar. Atatürk rakısını söylüyor. Sonra yanındaki şefe soruyor:
- Kral Konstantin, bu otele gelip rakı içti mi?
- Hayır Paşa efendimiz.
- Öyleyse İzmir’i niye almak istemiş ki?

Görüleceği gibi rakı Atatürk’ün gözünde de kendi başına bir güzellik değil, bulunduğu mekanı da güzel kılan bir içkidir.
Son Balo, Vals ve Zeybek

Rakı lı Akşamlar Rakı lı akşamlar nasıldır bilir misiniz?
Rakı lı akşamlar bazen hayal kırıklarıdır
Rakı lı akşamlar bazen umutların buzu dur
Rakı lı akşamlar bazen geç gelen köftedir
Rakılı akşamlar üç dört kişinin dayanışması
Rakı lı akşamlar nasıldır bilir misiniz
Sevdiğimiz bir ağabeyi nin maaşıdır günü dür
Yada bir müdüre küfrüdür eksik olsun masamızda

Rakılı akşamlar nasıldır bilir misiniz?
Müzeyyen abladır yada münir Nurettin
Ya gazeldir yada bir keman meyan ı soframızda
Rakılı akşamlar ağlayan taze askerdir aramızda
Rakılı akşamlar nasıldır bilir misiniz?
Kırk tilkinin dolaştığı meydan dırda
Kırkı nında kuyruğu birbirine dolaşmaya.
Hayal ler başkadır gerçekler başka

Rakı lı akşamlar nasıldır bilir misiniz? .
Son parası verilen hanenin ekmek parasıdır
Çocuklarından esirgenen bir gülücüktür
Meyhaneciye yalakalıktır köpekliktir
Düşürülen onur sallanan kuyruk tur.

Rakılı akşamlar nasıl dır bilir misiniz?
Bembeyaz bir tualdir
Herkes ne renk çizmişse odur
Rakılı akşamlarda

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin